Market emekçilerinin durumu, A101’da çalıştığı sırada içtiği üç şişe suyun ve yediği bir kekin karşılığında hırsızlık suçlamasıyla işten atılan işçinin haberiyle tekrar gündeme geldi. Şubedeki sayımda çıkan eksiklerle suçlanarak alacağı verilmeyen işçi Mağaza-Market Sen’e ulaşıp meselenin gündeme gelmesini sağladı. Ancak sendikanın çalışmaları böyle durumların istisnalar olmadığını, birçok işçinin buna benzer bahanelerle mobbinge uğrayıp işten atıldığını gösteriyor.
Market zincirleri ülkedeki işsizliği kendi çıkarlarına uyacak şekilde kullanıyor. Özellik başka iş tecrübesi olmayan gençler, bu zincirlerde üç kuruş paralar için çalışmak zorundalar. Bu zorunluluk da market emekçilerini patronların sömürüsüne daha açık hale getiriyor. Uzun çalışma saatleri, mobbing, bahanelerle işten atmalar, alacak ve maaşların verilmemesi gibi olaylar işte bu duruma yaslanıyor. Emekçiler, geçim koşullarının zorluğuyla bu market zincirlerindeki sömürüye mahkum ediliyor.
Mağaza-Market Sen, bu koşullara karşı market emekçilerinin örgütlemek için canla başla çalışıyor. Yapılan market ziyaretleri emekçilere sendikayı tanıtıyor ve onları örgütlü mücadeleye çağırıyor. Sendika gönüllüleri kısa bir aralıkta emekçileri ikna etmeye çalışıyor. Bu ziyaretlerin başarıyla sonuçlanması elbette çantada keklik değil. Ancak imkansız da değil. Bu zamana kadar yapılan ziyaretler, Mağaza-Market Sen’i işçilere tanıttı, herhangi bir sorunda gidebilecekleri bir adres olduğunu gösterdi.
Market ziyaretleri tüm yoldaşların elinden geldiği kadar katılabilecekleri bir çalışma. Tüm yoldaşlar bu çalışmaya katılıp emekçileri ikna etme ve örgütleme becerilerini keskinleştirebilir, sendikal mücadelemizin ilerlemesine katkı sağlayabilir.
Mağaza-Market Sen, kısa zamanda büyük başarılara imza attı. Kararlı mücadele ile çıtaları yükseltecek, başarılarını da katlayacak.