80 darbesinin 6 Kasım 1981’de kurulan YÖK ile üniversitelerde uygulanmak istediği model hala güncel. Tek adam rejiminde YÖK’ün ayrı bir baskı organı olarak ismi artık geçmiyor ancak kayyım politikaları özgürlüğün, demokrasinin olmadığı, neoliberalizme teslim olmuş üniversiteleri hayata geçirmeye çalışıyor.
EHP Gençliği’nin 6 Kasım ile ilgili açıklaması:
Kayyımsız, Parasız, Özerk, Demokratik Üniversite
YÖK 6 Kasım 1981’de, darbenin hemen ardından üniversitelerin garnizonu olarak kuruldu. Yıllarca öğrenci gençlik mücadelesinin baş düşmanı olarak lanetlendi, gençlik mücadelesinin en önemli gündemi oldu.
Gelinen noktada YÖK’ün adı gerilerde kaldı ama modeli siyasi iktidarın belirlediği kayyım rektörler ile sürüyor. Artık üniversitelerde göstermelik bir seçim dahi yok. Üniversitelerin tek kişinin belirlediği kayyımlar ile yönetildiği günlerdeyiz.
Gençliğin mücadelesi nasıl ki YÖK’ü kimse tarafından savunulamaz bir kurum haline getirdiyse, bugün kayyım rejimini de kimse tarafından savunulamaz hale getiriyor. Boğaziçi’nden başlayarak ülkeye yayılan özerk demokratik üniversite mücadelesi bunun en açık örneğidir.
YÖK bilime, özgürlüğe, halka düşmanlık demekti; kayyım rejimi de öyle.
YÖK üniversiteleri patronlara satmak demekti; kayyım rejimi de öyle.
YÖK baskı, yasak, soruşturma, polis copu demekti; kayyım rejimi de öyle.
Kısacası gençliğin yıllardır başının belası model, bugün tüm ülkenin başına musallat.
Bugün YÖK adını çok az duysak da, aynı fikir aynı uygulamalarla devam eden bu düzene karşı; gençliğin parasız, özerk ve demokratik üniversite mücadelesi sürüyor ve sürecek.
Gençlik Hareketi Koordinasyonu’nun da içinde bulunduğu gençlik örgütleri İstanbul Üniversitesi önünde eylemdeydi.