Ekonomik gidişatı derinlemesine inceliyoruz ve başta iktidarın olmak üzere düzen partilerinin ekonomi politikalarının yetersizliğini açığa çıkarıyoruz. Ancak yalnızca bunları mercek altına almak yeterli olmaz. Ekonomik krizin sebep ve sonuçları kadar yarattığı imkanların da incelenmesi ve keşfedilmesi gerekir.
Doğalgazdan ve elektrikten gıdaya kadar birçok kalemdeki enflasyonun önümüzdeki kış dönemine damga vuracağı ortada. İktidarın belli bir süre düşük faiz politikasını uygulayacağı, bundan dönülse bile dünyadaki genel durumun hızlı bir rahatlama getirmeyeceğini de söyleyebiliriz. Sermaye gruplarının çıkarları peşinde koşan iktidara karşı işçi ve emekçilerin çıkarlarını savunan politikaların izlenmesi gerekir.
İktidarın kısa vadede sıkışacağı en önemli nokta önümüzdeki asgari ücret görüşmeleri olacak. Ekonomik kriz ne kadar görmezden gelinirse gelinsin, düşük faiz politikası ne kadar uygulanırsa uygulansın iktidarın bir gözü hep seçimlerde. ‘Sorun yok’ söylemleri asgari ücrete yapılacak zam oranı için masaya oturulduğunda sökmeyecek. Seçimler erken veya olağan seçim şeklinde olabilir ancak asgari ücrete yapılacak zam halkın tercihleri için büyük önem taşıyacak. AKP bu tartışmaları bastırmaya mı, manipüle etmeye mi çalışacak göreceğiz. Bu süreçte sermaye gruplarının çıkarlarını izleyen iktidarın politikalarının ortaya çıkarılması için de büyük fırsatlar ortaya çıkacak.
Ekonomik kriz tartışmaları daha da sürecek. İşçi sınıfının çıkarlarını savunmak demek yalnızca mağduriyet ve felaket anlatmak demek değildir. İşçi ve emekçileri birleştirecek taleplerin, kötü gidişattan çıkış yollarının da aranıp keşfedilmesi gerekir. Ekonomik kriz dahil tüm meselelere dair bu bakışımızı koruyacak, yeni imkanlar aramaya devam edeceğiz.