Merkez Bankası bugün aldığı kararla faiz oranlarını 17’de 19’a çıkardı. Peki Erdoğan’ın bu kadar karşı çıktığı, meydanlarda bağırıp çağırdığı, uğruna kaç kere bürokrat değiştirdiği bu faizler, nasıl oluyor da dönüp dolaşıp arttırılıyor? Bu karar sonunda Merkez Bankası’nın bağımsız kararlar aldığını mı gösteriyor?
Merkez Bankası ‘bağımsızlığı’ sürekli ‘siyasi iktidardan bağımsızlık’ olarak yazılıp çiziliyor. Ama hem Merkez Bankası’nın, hem Erdoğan ve AKP’nin bağlı olduğu bir koşul vardır, o da serbest piyasa hakimiyetidir. Faizin arttırılmasını da, azaltılmasını da en sonunda serbest piyasanın koşulları belirler. Merkez Bankası da piyasa koşullarına uygun olarak, yani doların hızlı yükselmesiyle kısa dönemde yaşanabilecek büyük ekonomik çatlamalara karşı bir karar almıştır. Erdoğan kürsüye çıkıp ne derse desin, kendisi oyunun kurallarını baştan kabul etmiş bir oyuncudur. En üst düzeyde bile ancak bu koşulları biraz dalgalandırabilir ama asla engelleyemez.
Ha AKP bu kuralları kabul etmiştir de diğer düzen partileri etmemiş midir? Hayır, onlar da aynı durumdadır. ‘Biz Merkez Bankası bağımsızlığını savunuyoruz’ derler ama serbest piyasanın kendisinden bağımsızlığı ağızlarına almazlar. Her gün kendi siyasi görüşü dışındaki herkese hakaret eden, en sert çağrıları yapan Bahçeli bile MHP Kongresi’nde serbest piyasaya bağlılığını beyan etmek zorundadır, etmiştir de. Bu düzenin bütün kurumları buna göbeklerinden bağlıdırlar, kopamazlar. Ekonomik krizlerin nihai çözümü ise Merkez Bankası dahil olmak üzere tüm ekonomik sistemin halkın çıkarlarına bağlı olmasını savunmaktan geçer.