Geçtiğimiz pazar günü Liselere Geçiş Sınavı yapıldı. Bütün bir eğitim senesini pandemi koşullarında geçiren öğrenciler sınavın zorluğunu dile getirdi.
Skandallarla geçen bir sene içerisinde MEB çok fazla yanlış karara imza attı. Uzaktan eğitim yapılması kararı alındı ancak tablete ve internete ulaşamadığı için eğitim alamayan binlerce öğrenci oldu. Alt sınıfların sorumlu olduğu konular pandemi sebebiyle iptal edilirken sınava girecek öğrenciler için böyle bir uygulama yapılmadı. Üstelik vakalar artış göstermeye devam ederken yüz yüze sınavlar yapıldı. Uzaktan eğitimle yüz yüze sınav yapılması başlı başına zaten anlamsız bir uygulama. Öğrenciler günlerce sesini duyurmak için uğraştı. Ülke gündemine hatta dünya gündemine girdiler. Tüm bunları bilen, duyan Ziya Selçuk kılını kıpırdatmadı. Yine de sınavlar yüz yüze yapıldı. En trajikomik olan ise paylaştığı özür mesajının yüz yüze eğitimin 1 Mart’ta başlanacak denmesinin ardından sadece 1 gün gecikmeyle başlayacak olmasıydı. Emekçi halkın çocuklarının düşünülmeden verildiği tüm bu kararlar, doğru düzgün verilmeyen bir eğitimin sınavının yapılmasıyla sonuçlandı.
Verilemeyen eğitimin üstüne zor sorularla sınav yapmak birçok öğrencinin sınavı geçememesine, yeterli puanlar alamamasına yol açacak. Bu da öğrencilerin giderek eğitimden uzaklaşmasına ve geleceksizleştirilmesine sebep olacak.
Sınavla ilgili gündeme gelen bir diğer iddia ise sınav sorularının Sinan Kuzucu Yayınlarının sorularıyla olan benzerliği. Yayınevinin sitesinde öne çıkardıkları durum ‘LGS’de en çok soru tutturan yayın’ olmaları. Yayınevi, sorularını MEB’in her ay yayınladığı örnek sorular doğrultusunda hazırladığını söylüyor. Ziya Selçuk yaptığı açıklamada “Sadece 3 soru daha önce yayınladığımız sorulara benzer. Bunu iddia eden her kimse ispatlaması gerekiyor. Ortada somut delil yok. Biz hiç kimseden soru almayız, kimsenin sorusunu yayımlamayız” diyor.
Tüm bu iddialar karşısında insanların yanılgıya düşmesi, sorgulaması çok normal çünkü eğitim sistemine bir güven yok. Daha önce de aynı düzene şahit olduk. Gülen Cemaati’nin dershanesi olarak bilinen FEM dershanelerinin ve aynı isimdeki yayınlarının sınav sorularıyla benzerliği, soruların sızdırıldığı iddiasını gündeme getirmişti. FEM yayınlarının YGS sınavında 160 sorudan 73 tanesini ‘tam isabet’ ettirdiğine yönelik haberler çıkmıştı. Yıllar içerisinde ‘tam isabet’ ettirilen soruların sayısı değişmişti ancak bu iddialar gündemdeki yerini korumuştu. Şimdi bu düzenin el değiştirmiş olması ihtimali akıllara geliyor ve doğru olma ihtimali kimseyi şaşırtmıyor.
Yıllardır emekçi halkın çocuklarının aldığı eğitimi umursamadan verilen kararları, sızdırılan soruları, fırsat eşitsizliğini durdurmanın yolu mücadele etmekten geçer. Sadece parası olanın nitelikli eğitim alabildiği, yandaş olanın kendini kurtaracağı bu düzene biraraya gelirsek son verebiliriz.