Ortada ne çıkarılabilen bir genelge var, ne de İçişleri Bakanı açık açık ağzına alabiliyor. Ama
iktidar tarafından kanunen ‘içki satış yasağı’ varmış gibi yapılıyor, hukuksuz ve fiili uygulamaların önü açılıyor. Tek gerekçe tekel bayilerinin kapanmada muafiyet kapsamında olmadığı… İçki satışı yapan sadece tekel bayileri mi? Hayır.
Oldu bittiye getirilip kanuni bir yasak var gibi yapılacak, insanlar da bunu kabullenecek. Bakın kabullenmediler işte. ‘Hukuk var’ dediler, ‘anayasa var’ dediler. ‘Genelge, yasa, karar nerede?’ dediler. Açık açık Soylu’ya meydan okuyorlar. Anlaşılıyor ki ceza yazılsa bile itiraz edecek, kabul etmeyecekler. Konuyu mahkemelere taşıyıp sürdürecekler. Esnaflar durumu böyle ele alıyor, çok iyi yapıyorlar.
Peki meseleyi bizim faşizm teorisyenleri ele alsaydı ne olurdu? ‘Anayasa delik, yasa uygulanmaz, genelgeye zaten gerek yok’ derlerdi. E esnaflar ne yapsın, satabiliyorsa el altından içki satsın! Bu kadar. Peki bundan politik bir kazanım çıkar mıydı? Çıkmazdı.
Bu örnekteki gibi, hiçbir gündemi bir mücadele fırsatı olarak görmezsek bir bakmışız hiç mücadele edemiyor olmuşuz. Bizim o koca duvarın en küçük boşluğuna bile tırnağımızı geçirmeye, bu boşlukları bize gösterecek analizlere ihtiyacımız var.