Sözde Eğitim, Sözde Bakan, Sözde Önlemler

Ziya Selçuk, yayınladığı karar ile 1 Mart’ta yüz yüze eğitime başlanacağını söylemişti. Zaten 15 Şubat’tan beri kademeli olarak geçilmeye başlanmıştı. Köy okulları, anaokulları ve özel eğitim okullarında devam edileceği açıklandı. Lise öğrencileri günlerce, haftalarca tt eylemi yaptı. Seslerini duyurdular da. Dünya gündemine 2 tane tag sokmayı başarmışlardı. Nasıl duyulmasın? Ancak Milli Eğitim Bakanı’nın umrunda bile olmadı. Şaka gibi bir açıklama geldi. Ziya Selçuk özür diledi. Kulağa çok şaşırtıcı ve güzel gelen bir cümle ancak özür dileme sebebi vaka artışlarından dolayı eğitime 1 Mart’ta değil 2 Mart’ta başlanabilecek olması. Yani haftalardır yüz yüze eğitim istemiyoruz diyerek eylem yapan liselilerin çağrıları hiçe sayılarak ve dalga geçerek 1 günlük gecikme için özür dilendi. Tabii gençler buna da “size oy moy yok” diyerek cevap verdiler. 

Ardından geçtiğimiz gün yapılan kabine toplantısında eğitim öğretime dair açıklamalar yapılmadı. Yalnızc Milli Eğitim Bakanlığı sonrasında bazı açıklamalarda bulundu. Anlamak için birkaç kez okumak gerekiyor zira her şey karman çorman. Son durumda anaokulları, köy okulları ve özel eğitim okulları yüz yüze eğitime devam ediyor. İlköğretim öğrencileri 2 gün yüz yüze 3 gün uzaktan eğitime devam edecek. Hazırlık, 5, 6, 7, 9, 10 ve 11. sınıflar tamamen uzaktan eğitim görecek. 8. sınıflar seyreltilmiş sınıflarda haftada 12-22 saat arası ders görecek.12. Sınıflar haftada 16-24 saat yüz yüze ders görecek. Sınavlar seyreltilmiş sınıflarda yapılacak. Bu uygulamalarla neyi çözeceksiniz? Virüs haftanın 2 günü bulaşıp kalan günler bulaşmıyor mu? Haftada 20 saat ders işlerken kimsenin kimseye virüs bulaştırmayacağının garantisini mi aldınız? Hiçbir yaraya derman olmayan, önlem aldık demiş olmak için alınan sözde önlemler. Yapamıyorsanız bırakın istifa edin. Ama yok, o da olmaz. Nerede görülmüş AKPli bir bakanın istifa ettiği. Onlar sadece görevden alınıp göreve iade edilebilir. Onlar da zaten kendi iradeleri dışında, tek adam tarafından verilen kararlarla. İstifa etmeleri gerekse kendileri de Twitter’dan bizimle birlikte öğrenirler muhtemelen.  


Bir de yüz yüze eğitim alınıp alınmayacağını velilerin inisiyatifine bırakmışlar. Yani bir çocuk korona olsa bunun da suçu veliye atılabilir. E göndermeseydin çocuğu okula, sen göndermeyi tercih ettiğin için virüs bulaştı deme yüzsüzlüğünü de gösterebilecekler. Çocuğu okula göndermeseydin de internet ve bilgisayar alsaydın derler. İnsanlar işe gitmek ve geçinmek zorunda. Zaten zar zor geçinen halk hala lüks olan internet ve bilgisayar desteğini sağlayamıyor çocuklarına. Yani okula göndermek zorunda kalıyorlar. Okula göndermeseler bile kimsenin evde oturup çocuk bakmak için zamanı yok. Üstüne bir de çocukları koronaya yakalanırsa sorumlusu yine velilermiş gibi gösterilecek. Ama hayır. Emekçi halk sizin beceriksizliklerinizin yükünü daha fazla sırtlanmayacak. Uygulayamadığınız, daha doğrusu bir amacı olmayan politikalarınızın sorumluluğunu daha fazla insanlara atamayacaksınız.