Yüksek kiralar, yetersiz yurtlar, fırlayan ev fiyatları birkaç haftadır tüm ülkenin gündeminde. İktidar konuyu inşaat şirketlerine destek vermek için bahane olarak görüyor ancak hiçbir somut adım atmıyor.
Aslında bu meselenin her yıl aynı dönemlerde gündeme geldiğini söyleyebiliriz. Güncel süreçteki asıl fark ise bu dönemin salgında memleketlerine dönen, kiradaki evlerini kapatan öğrencilerin ve yurttaşların büyük şehirlere geri dönmeleri. Bu da yüksek bir talep oluşturuyor, kiraları uçuruyor. Ev sahipleri piyasa kurallarının dışında bir şey yapmıyor, mevcut yasaları çiğnemiyor. Fiyatların arttığını duyan evinin durup dururken değerlenmesine seviniyor ve yeni kiracılara yüksek kiraları dayatıyor. Bu süreçte de olan kendine ait bir evi, kalacak yeri veya yüksek geliri olmayanlara oluyor.
Sorunun kaynağı çok açık. Kiralar ve ev fiyatları serbest piyasa işleyişine bırakıldığı sürece bu tür krizler, ani fiyat artışları ve suni kıtlıklar hep olasıdır. Kamu otoritesinin böyle durumlarda piyasaya müdahale edebilmesi gerekir. Kiralar sınırlanabilir, birden fazla ev sahibi olmaya vergi getirilebilir, kiralık evlerin koşulları daha iyi denetlenebilir. Evet, bunların hepsi çok serbest emlak piyasasına müdahale anlamına gelir. Ama bu sorunların başka çözümü de yoktur.
Kamu serbest piyasaya müdahale edebilir ve etmelidir. Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki ilişkiler daha sıkı şekillerde düzenlenmeli, gerekli yasalar çıkartılmalı ve bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Emlak piyasasının yurttaşlara yeterli sayıda ve uygun şekillerde konut sağlayamadığı her süreçte ucuz konutlar inşa edilip kullanıma sunulmalı, piyasa koşulları dengelenmelidir. Ev sahipliği üzerinden kazanılan rant yüksek oranlarda vergilendirilmelidir. Bu düzenlemelerin hiçbirine özel mülkiyet hakkının ihlali bahanesiyle karşı çıkılamaz çünkü asıl söz konusu hak barınma hakkıdır.
Referans noktası olarak özel mülk hakları konulduğu sürece barınma hakkı geri planda kalır. Fiyat dalgalanmalarından hep sermayesi olan karlı çıkar. Özel mülkiyet sahibinin mülkünü istediği fiyattan kiralama hakkından konu açılırsa daha çok emlak krizi görürüz, tüm insanların barınma hakkının sağlanmasını da asla göremeyiz.
Serbest piyasanın yarattığı sorunlara yine serbest piyasacı bakışla kalıcı çözümler bulunamaz.