Son dönemde eylemlere, örgütlü mücadeleye daha fazla liselinin katıldığını görüyoruz. Geleceği hakkında en çok karar verilenler geleceği yaratmaya karar veriyor. Bu karar sürecini tartışmak istedik.
Çok uzun zaman 20 yaş altındakilerin sokağa çıkması yasaktı. Haliyle liseliler çok fazla evde aileyle vakit geçirmek durumunda kaldı. Bu sırada belirsizlik içinde okulların bir açılıp bir kapanacağı haberleri geldi. Eşitsiz, adaletsiz sınav sistemini bir kenara koyalım. Bir yandan geleceği önemli ölçüde etkileyecek üniversiteye girmenin mücadelesi, diğer yandan olmayan bir eğitimin ardından sınavın yine de gerçekleşmesi… Milli Eğitim Bakanı her açıklama yaptığında liseliler gelecekleriyle oynandığını gördü.
Tüm bunlar çok büyük bir öfke yarattı. Bu öfkeyle beraber bazen sorunlarını dikkate almayan, dinlemeyen ailelerle baş başa kalmak zorunda olmak, bazen farklı görüşten arkadaşlarla fikirleri paylaşamamak bir arayışa sebep oldu. Pek çok liseli toplumsal sorunlarla daha fazla ilişki kurmaya, eylemlere, toplantılara katılmaya başladı. Geleceğin umudu görülen ama hiçbir zaman dikkate alınmayan, hakkında karar verilen liselilerin mücadeleye daha fazla katılması çok normal, çok doğru. Ancak mücadelede sürekliliğin sağlanması da çok önemli. Başlangıç için öfke yeterli olabilir ama süreklilik için, kararlılık için öfke yeterli gelmiyor.
Lise dönemi hayatımızda pek çok değişikliğin olacağı, görüşlerimizin olgunlaşacağı ve yeni kararlar vereceğimiz bir dönem. Bu nedenlerle ani değişimlere de gebe bir dönem. Bu da çok normal. Ancak henüz değişmeyen bir şey var. Bu eşitsiz, adaletsiz düzen devam ediyor. Hayatlarımız değişebilir, şehirlerimiz değişebilir, yeni zorluklar ortaya çıkabilir ya da hayatımızdaki bazı şeyler yoluna girebilir. Tüm bunlar olurken mücadele etmenin mutlaka bir yolu vardır. Bunun da yöntemini, fikrini liseliler kolektif bir şekilde üretebilir. Hayatımızda en çok kısıtlandığımız dönem lise dönemi olabilir ama unutmayalım ki istediklerimizi gerçekleştirmenin yolunu en çok bulduğumuz dönem de aynı dönem.
Hem bütün toplumu etkileyen hem de doğrudan liselileri etkileyen gündemlere dair bir politika üretmek, bu üretimin içinde olmak gerek. Var olan düzenin bir bütün olarak toplumu nasıl etkilediğini görmek daha sistemli düşünmeye yol açar. Birbirine bağlanan sorunlarla uğraşmak, birbirine bağlanan çözümleri de beraberinde getirir. Vazgeçmeden, sürekli ve kararlı bir şekilde yolumuza devam edersek o zaman güzel bir geleceği de yaratabiliriz.