İnşaat-Sen: Bankaların Sermayesini Değil, İşçilerin Alın Terini Koruyun

İnşaat-Sen’in TBMM Adalet Komisyonu’nda konuşulacak olan İcra ve İflas Kanunu’ndaki değişikliklerle ilgili açıklamasını sizlerler paylaşıyoruz:
 
Adalet Komisyonu Konkordato ve İflasta Bankaların Alacaklarını Korumak İçin Kanun Teklifi Konuşacak
Böyle Adalet Olmaz
Bankaların Sermayesini Değil
İşçilerin Alın Terini Koruyun
 
TBMM Adalet Komisyonu, 18 Mayıs Salı günü İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik için bir kanun teklifi konuşacak.
 
Görüyoruz ki batık şirketlere siyasal iktidar da hazırlık yapıyor. Ancak AKP’li vekillerin hazırladığı Adalet Komisyonu’na gelen teklif bankaların lehine, işçilerin aleyhine olan bir düzenlemedir. Teklifte yer alan maddeler, şirketlerin konkordato sürecini uzatmadan hızla iflasa götürecek düzenlemeleri içeriyor. Bankaların, finans şirketlerinin alacakları teklifte her yönüyle garanti altına alınıyor. Teklifte, yıllar boyu alın teri döken ama hakkını alamayan işçilere bir kelime dahi yer verilmemiş. Kanun teklifi çok açık ve kısa özetle; işçiyi değil bankaları koruyor. 
 
Mevcut düzenlemelerden farklı olarak teklifte yer alan Madde 3 ile ipotekli bankaların şirketin iflasını dahi beklemeden ipotekli malların satışını gerçekleştirmesi öngörülüyor. Madde 7 ile de konkordato sürecinde doğan banka ve piyasa alacaklarının, işçi alacaklarının önüne geçmesi düzenleniyor. Teklif ile işçi alacaklarının önüne yeni “öncelik kurumları” getirilmek isteniyor.
 
İnşaat-Sen, 2021 Ocak ayından beri Kayı İnşaat işçilerinin alacakları için mücadele ediyor. Karşımızda batık bir inşaat şirketi var. Tüm bankalar, tüm alacaklılar koşarak işçi alacaklarının önüne geçmeye çalışıyor. “Hukuka” göre ipotekli bankalar işçinin hakkından önce geliyor. Biz bu bankalardan yana hukukun değişmesi için, Kayı İnşaat işçilerinin alacaklarını alabilmesi için bakanlıklardan adım bekliyoruz. Ancak biz çözüm ve düzenleme beklerken 49 AKP’li milletvekilinin imzasıyla “bankaların alacaklarının kurtarılması” için kanun teklifi Adalet Komisyonu’na getiriliyor.
 
Bu düzenleme; ne konkordatoda ne de iflasta işçiye öncelik yok demektir. İşçilerin verdiği emekle bankaların verdiği faizli borç eşit değildir. İşçi alacaklarını yok sayan, bankaları koruyan her düzenlemeye de yasaya da kökten itiraz ediyoruz. Bu anayasaya da insan haklarına da aykırıdır. Bankaları daha güçlü, büyük patronları daha zengin, işçileri daha zayıf konuma düşürecektir. Bari anayasanın sosyal devlet ilkesini de kaldırın, olsun bitsin.
 
- Adalet Komisyonu’nun her bir üyesinin, Kayı İnşaat işçilerinin aylardır yürüttüğü mücadeleye yüzünü dönmesini bekliyoruz. 400 işçinin bir batık şirket karşısında verdiği ekmek kavgası, bu teklifin geri çekilmesi ve reddedilmesi için yeterlidir.
 
- Adalet Komisyonu’nda yer alan bütün milletvekillerini, bu teklifi reddetmeye ve bankaların sermayesini değil işçinin hakkını korumaya çağırıyoruz.
 
- Acil atılması gereken adım bankalardan değil işçilerden yana düzenlemedir. Herhangi bir şirket iflas ettiğinde banka ipoteklerinin işçi alacaklarının önüne geçememesi için yasa yapılmalıdır. Adalet Komisyonu’nu işçiler lehine adım atmaya çağırıyoruz.
 
- Muhalefet partilerini, işçiden yana olduğunu iddia eden milletvekillerini işçiler lehine yasa yapmaya, aleyhe olan yasa hazırlıklarına daha güçlü muhalefet etmeye davet ediyoruz.
 
İnşaat-Sen olarak batık şirketlerin karşısında işçileri değil bankaları koruyan hukukun da her türlü yasanın ve uygulamanın da karşısında mücadelemize devam edeceğiz. Kayı İnşaat işçileriyle sürdürdüğümüz direniş, tüm emekçilerin yarını içindir.
 
İNŞAAT-SEN
Genel Koordinasyonu