İnşaat-Sen Kayı İşçilerinden İki günde İki eylem

İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu’nun Kayı İnşaat’taki konkordato sürecinin sona ermesiyle ilgili açıklamasını sizlerle paylaşıyoruz:

Bankaları Geriye Çekin Kayı İşçilerinin Hakkını Verin


300’ü aşkın Kayı İnşaat işçisi Cezayir’de ve Litvanya’da farklı şantiyelerde çalıştı. Hak edişlerini 2 yıl boyunca alamadılar. İnşaat-Sen öncülüğünde işçilerin hakkını almak için İstanbul’da 1 ay boyunca eylemler yaptık. Bugüne kadar bireysel oyalamalarla gelen süreci mücadelemiz sonucunda sonlandırdık. Şirket konkordato sürecini başlatmak zorunda kaldı, 2 yılın sonunda somut bir adım attı.
Tüm konkordato sürecini adım adım takip ettik. Bu süreçteki tüm taraflar ve yetkili kurumlarla görüşmelerimizi sürdürdük. İşçilerin hak edişlerini ödemeyen Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz’ın sermayesini Gaziantep Şehir Hastanesi hisselerine yatırdığını gördük. Şaşırmadık. Patronların düzeni budur. Coşkun Yılmaz da işçilerin sırtından servetine servet kattı. İşçilerin hak edişlerini sessiz sedasız hisselere yatırdı.
Konkordato sürecinde beklediğimiz satışlar gerçekleşmedi. İşçi alacakları ödenmedi.
Şirketin ilan ettiği konkordatonun geçici 3 aylık mühletinin sonuna geldik. 16 Nisan Cuma günü ya konkordato süreci devam edecek ya da şirket iflasa gidecek.
Alacaklı bankaların ellerini ovuşturduğunu, şirket üzerindeki mülklerin satışını heyecanla beklediğini biliyoruz. Ya konkordato ya iflas: Bankalar geriye çekilecek, her koşulda önce işçilerin alacakları ödenecek.
Biz ne Coşkun Yılmaz’ın ne de bankaların döner sermayesine ortak değiliz.  Batan şirketlerin başına üşüşen diğer sermaye gruplarının kar planlarına da ortak değiliz. Çeşitli yerlerde hisselerimiz, sıfırlarını sayarken yorulduğumuz bir birkimimiz yok. İşçilere ödenmesi gereken karda kışta, yazın sıcakta çöllerde verilen emeğin karşılığıdır. Bir kuruş fazlası olmayan işçilerin alın teridir.

Bunu Kayı İnşaat’tan alacaklı olan tüm bankalara, tüm taraflara bir kez daha ilan ediyoruz.
Kurtarılamayan şirketlerin sorumlusu işçiler değildir. Ancak bugüne kadar o şirketlerin tüm ticari faaliyetlerini izleyen devlet, işçi alacaklarının ödenmesinden sorumludur. Bu yüzden konkordato sürse de iflas da olsa işçi alacakları devletin garantisi altında olmalıdır.
Mücadelemizi bir adım daha ileriye taşımak için Kayı İnşaat işçileri yeniden İstanbul’a geliyor.
14 Nisan Çarşamba günü sendika ve işçilerden oluşan temsilci heyetimiz Ankara’da Dışişleri Bakanlığı ile somut bir yol haritasının oluşturulması için gerekli görüşmeleri gerçekleştirecek.

15 Nisan Perşembe günü 12.00’da Kadıköy Eminönü İskelesi önünde buluşarak “Bankalar geriye, öncelik işçilere” diyerek eylemde olacağız.

16 Nisan Cuma günü 12.30’da Kartal Anadolu Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Ardından saat 14.00’te 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecek olan konkordato davasında tek haklı taraf olarak bulunacağız.
En başından beri dediğimiz gibi bu mücadele tüm işçilerin mücadelesidir. Kazandığımız her şey, tüm işçi sınıfı adına olacak. İnşaat-Sen olarak yürüttüğümüz bu örgütlü mücadelenin, işçilere dayatılan çözümsüz hukuk yollarını aşacağına inanıyoruz.
Biz omuz omuza bir yola çıktık. O koca yapıları sabırla inşa ettik. Şimdi mücadelemizi sabırla, umutla ve dirençle sürdürmeye devam edeceğiz.
Bugüne kadar yanımızda olan, sesimizi duyuran, mücadelemize omuz veren bütün dostlarımızı İstanbul’da 2 gün boyunca gerçekleştireceğimiz eylemlerde yanımızda olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz.
Yaşasın Kayı İnşaat işçilerinin mücadelesi!
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın İnşaat-Sen!
                                                                                                                        İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu