Pandemi başladığından beri eşitsizlikler her alanda çok daha ortaya çıktı.. Kapitalizm işleyişine tüm hızıyla devam ediyor. Eğitime ulaşamayan çocuklar, sağlanmayan sağlık hizmetleri, sebepsiz yere işten çıkarılan işçiler...
Pandeminin başlarında bir yasa çıkarıldı. İşverenin çalışanını işten atması yasaklandı. Evet, pandemi koşullarında işçilerin hakkının yasalarla da korunması gerekir. Peki gerçekte nasıl oldu? Patronlar işçileri Kod-29’a dayanarak işten atmaya devam etti. Nitekim çok geçmeden Kod 29 yasa emekçilerin başına bela oldu. Pandemi döneminde Kod-29 ile işten atılan işçilerin rakamında patlama yaşandı. Bize bu kadar çok sayıda işçinin ahlaksız olduğunu mu anlatacaklar? Mümkün değil. Biz bu düzenin ahlaksız olduğunu Kod 29 ile açığa çıkaracağız.
Kod 29 nedir? İş Kanunu’nun 25-II maddesinde yer alan “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” adı altında sunulan, işten çıkarma yasağının dışında tutulan yasa. Kod 29 ile işten çıkarılan işçiler kıdem tazminatını ve ihbar tazminatını alamıyor. Ayrıca İşsizlik Sigortası Fonu’ndan da yararlanamıyorlar. Her şeyden öte işçiler “ahlaksızlık” damgası ile işten atılmış oluyor. Bir sonraki iş ihtimali bile ortadan kalkıyor. Anlayacağınız işçiler için gerçek bir zulüm.
Pandemiden önce de işçiler harika koşullarda çalışmıyorlardı ancak pandeminin ardından koşullar gittikçe kötüleşmeye başladı. Pandemi, patronların hak gasplarına ve işçi örgütlenmelerini bastırmalarına alan açtı. Bir de işten atarken sundukları bahane “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymamak”. Asıl ahlaksızlığı yapanlar işçilerin kıdem tazminatına ve maaşlarına göz dikenlerdir. İşçileri sendikalı oldukları için işten çıkaranlardır.
Kapitalizmde ahlak ve etik denen bir şey yoktur, artı değer vardır. Tüm ilişkiler bunun üzerinden şekillenir. Patronların da gözettiği tek kural budur.
DİSK-AR dün bir rapor yayınladı. 2020 yılında toplam 176.662 işçi Kod-29 bahanesi ile işten çıkarılmış. Günde ortalama 491, ayda 14.722 işçi işten çıkarılıyor. Sayının büyüklüğü durumun vahametini ortaya koyuyor. Emekçiler ise tüm bunları yaşarken susmuyor. Direniyor. Direnenlere ise en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar. Baskılarla korkutmaya çalışıyorlar. Ancak mücadele edenler tüm bunların farkındalar ve kolay kolay pes etmezler. İşçiler haklarına da sahip çıkacak, açık açık örgütlenecek de. Siz buna engel olamayacaksınız.