Yeliz Kurt, Manisa’da bulunan Vestel fabrikasında çalışan İşçi Kadın Meclisleri üyesi bir işçi. Geçtiğimiz yıl fabrikada artan koronavirüs vakalarına ilişkin basın açıklaması yaptıktan ve önlemlerin artırılmasına yönelik taleplerde bulunduktan sonra Vestel yönetimi onu “performans düşüklüğü” sebebiyle işten atmıştı.
Fabrika yönetiminin sunduğu bu gerekçe elbette ki, çalışanlarını ölüm tehlikesine sokmak pahasına bile olsa kârlarından olmamak için koronavirüs önlemlerini aksattığının üzerini örtmek için kullandığı bir kılıftı. İşçi Kadın Meclisleri’nde örgütlü bir işçi olan Yeliz Kurt’a işten çıkarılma da, görünürde “rasyonel” işten çıkarılma gerekçesi de vız geldi. Derhal işe iade davası açtı, İşçi Kadın Meclisleri’yle birlikte süreci adım adım takip ettiler.
Bugün ise Yeliz’in işe iade davasını kazandığı haberini bize kendi ağzıyla anlattığını gördük. Ne diyordu peki? “Bu zafer işçi kadınların, İşçi Kadın Meclisleri’nin zaferidir. Hep birlikte kazanmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık işçi kadınlar da asla yalnız yürümeyecek” diyordu haklı mücadelesini kazanmanın gururu ve sevinciyle.
Bugünün küçük zaferleri, yarının büyük zaferlerinin yoluna giden taşları döşeyecektir işte. Yeliz Kurt’un örgütlü mücadelesi ile söke söke aldığı hakkı tüm işçilere örnek olmalıdır. İşçiler, kadınlar asla yalnız yürümeyecek.