Kadın Meclisleri 4 Temmuz’da Kadıköy’de ve pek çok şehirde ‘Anayasadan, yasadan Sözleşme’den vazgeçmiyoruz’ diyerek eylem yapacak.
Aylardır neredeyse her hafta farklı biçimlerde İstanbul Sözleşmesi için eylemler düzenleniyor. Ancak dün itibariyle karar yürürlüğe girdi ve İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı. Bu nereye kadar böyle gidecek?
Birincisi; TBMM’nin onayladığı uluslararası sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararıyla geri çekildiği için Anayasa çiğnendi. Yürütmeyi durdurma hakkında karar veren Danıştay’ın iki üyesi Anayasa’ya aykırı olduğu için kararı durdurmak yönünde oy verdi, üç üyesi durdurma kararını reddetti. Toplum Meclis’in işlemesine her zaman önem verdi. Bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın kararı her zaman tartışmalı olacak. Biz de bu tartışmayı büyütmeliyiz.
İkincisi; Bu kararı aldılar ancak kadına yönelik şiddete karşı olduklarını anlatmak için bin takla atmak zorunda kaldılar. Çünkü kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi neredeyse bütün toplumun sahiplendiğini biliyorlar. Ayrıca kendi tabanını ve yöneticilerini dahi ikna etmeye çalıştılar. İktidar çoğu zaman toplumu, hakları, anayasayı hiçe sayarak böylesi kararlar alıyor. Ancak bizim elimiz de kuvvetli. Şimdi “Bakın İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekildikten sonra böyle oldu” dedirtmemek için uğraşmak zorundalar. Biz de İstanbul Sözleşmesi’nde devlete yüklenen bütün sorumlulukların mücadelesini vermeliyiz.
Üçüncüsü; biliyoruz ki çoğu zaman iktidar köşeye sıkıştığında en gerici kartlarını açıyor, bütün haklarımıza göz koyuyor. Çok kolay olmasa da 6284 sayılı koruma kanununa ya da medeni hakları düzenleyen kanunlara da saldırabilirler. Bu zamana kadar kazandığımız bütün haklarımızı, yasaları savunmalıyız.
Dördüncüsü; İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını meşrulaştırmak için var güçleriyle LGBTİQ+’lara saldırıyorlar. Bu nedenle LGBTİQ+ların öfkesi büyüyor. Ancak bu saldırıların önünü kesmeli ve LGBTİQ+ mücadelesini büyütmeliyiz.
Sonuç olarak ilk başta sorduğumuz sorunun cevabı “Bu kadınlar ve LGBTİQ+’lar eşit ve özgür yaşayana kadar bu böyle gidecek”. İktidar haklarımıza göz koyacak ama biz mücadeleyi sürekli ilerleteceğiz. Evet kadın kurtuluş mücadelesi kuvvetli ancak daha yolumuz var. İstanbul Sözleşmesi’nden ve daha fazlası eşit ve özgür yaşamaktan asla vazgeçmeyeceğiz.