Engelleri Aşacağız, Meydanları Dolduracağız

Mücadelede rüzgar her zaman mücadele edenlerin arkasından esmez, bazen de karşısından eser. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararı mücadele edenlerin karşısından esen bir rüzgar. 19 Haziran’da İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz mitingini rüzgarın şiddetini kesebilmenin ya da rüzgarı arkamıza alabilmenin bir imkanı olarak görebiliriz.
 
Politik atmosfer değişebilir. Bu olağandır. Bazen durgun bir dönemde bazen çok değişkenin olduğu dönemde, bazen de daha zorlu bir dönemde mücadele ederiz. Bazen dalgalı, bazen durgun bir denizde mücadele ederiz. Politik ortamın değişmesi olağandır ama mücadelede süreklilik gerçek bir kazanım için kaçınılmazdır. 
 
Politik mücadele kitlelerin aktif şekilde harekete geçmesiyle büyür. Sürekli olarak toplumun tüm kesimleriyle politik ilişkiyi geliştirmek ve derinleştirmek durumundayız. Sürekliliği her daim önüne koyarak mücadele eden Kadın Meclisleri bunun sonuçlarını da görebilmeli. Şimdi de 19 Haziran’da görmeli. Çünkü kadınların kurtuluşu için yürüttüğü politik mücadele, daha büyük kitleleri kazandığında anlam kazanacak.
 
Gereksiz iyimserlik yapmamalıyız. Zaten binlerce insan biz çağırdığımızda hazırda eyleme gelmek için bekliyor diye düşünmemeliyiz. Çünkü toplum her defasında daha fazla politik bilince, daha fazla politik ilişkinin geliştirilmesine ihtiyaç duyuyor. Gereksiz kötümserlik de yapmamalıyız. Çünkü koşullarını çok fazla zorlamayacak insanlar da her zaman olacaktır.
 
Biz mücadelede en geride kalmış, henüz mücadele ile tanışmamış herkesi politik mücadelenin bir parçası haline getirmeliyiz. Bu mitinge hazırlanırken “ilk kez eyleme katılacağım” diyen insanların sesini daha çok duymalıyız, duyabiliriz. Bu miting tam da bunun yeri. Mitinge sayılı günler kala tüm çabamızı buna gösterirsek sonrasında daha kararlı ve kuvvetli bir mücadele bizi bekliyor.