LGBTİQ+ Meclisleri Kuruldu: Açık Açık Örgütleniyoruz

Eşitlik ve Özgürlük için
LGBTİQ+ Meclisleri'nde Açık Açık Örgütleniyoruz
 
Siyasi iktidar hukuksuzca gökkuşağını ve hatta varlığımızı yasaklamaya, “LGBTİQ+lar yoktur” demeye çalışıyor. Yalnız gökkuşağı bayrağını değil LGBTİQ+ olduğumuzu açıkça ifade etmeyi, haklarımız için örgütlenme çalışmamızı da hedef gösteriyor.
Ne kadar yok saymaya çalışsalar da yok demekle LGBTİQ+lar yok olmaz
LGBTİQ+lar olarak varız ve meşruyuz.
Var olmakla kalmıyoruz, örgütlü, politik ve sürekli bir LGBTİQ+ mücadelesini yaratmak için LGBTİQ+ Meclisleri’ni kuruyoruz.
 
Anayasada yer alan eşitlik ilkesine göre ayrım yapılmaksızın herkes eşittir. En temel insan haklarımız bu ülkede yürürlükte olan yasalarla ve taraf olunan sözleşmelerle korunuyor.
Mevcut iktidar, kendi makbul kabul ettiği kesimler dışında kalan toplumsal kesimleri meşru kabul etmeyerek anayasaya aykırı davranıyor.
Örgütlenme çalışmalarımızın önüne geçmek üzere bizleri kriminalize etmeye çalışıyor.
Gökkuşağı renklerine bile tahammül edemeyerek fiili yasaklar getiriyor.
Ancak görünen o ki bu çabaların toplumda bir karşılığı yok.
‘Eşçinselliği meşrulaştırıyor’ denilerek feshedilen İstanbul Sözleşmesi’ne toplumun neredeyse tamamı sahip çıkıyor.
Çünkü eşcinsellik meşrudur ve meşru olmayan ve anayasaya aykırı olan, LGBTİQ+ların bu şekilde hedefe konulmasıdır.
Kadın Meclisleri’nin Tokat’tan, Konya’ya, Hakkari’den Mersin’e ülkenin dört bir yanında yaptığı tüm eylemlerde gökkuşağı bayrakları yasağa rağmen dalgalanıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin kayyum rektöre karşı verdiği demokrasi mücadelesinin bir sembolü seçim sandığı iken, bir sembolü de gökkuşağı bayrağı oldu.
İktidar oy pazarlığı için haklarımızı, hayatlarımızı ne kadar hiçe sayıyorsa; toplumda bir o kadar özgürlük ve eşitlik mücadelesi filizleniyor.
 
Hepimiz özgür oluncaya dek hiçbirimizin özgür olamayacağını biliyoruz. Kapsayıcı olarak her alandaki eşitsizliğe, şiddet ve sömürüye karşı çıkıyoruz.
Bizler, kadınların eşitliği ve özgürlüğü için Kadın Meclisleri’nde mücadele eden lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlarız.
Bugüne kadar ‘Kadın cinayetlerini durduracağız’ politikamızın toplumla buluşması bu ülkedeki kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin can suyu oldu.
Şimdi mücadele alanımızı genişletiyor, LGBTİQ+ların eşitliği ve özgürlüğü için de yola koyuluyoruz.
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinden ötürü ayrımcılığa uğrayan bu mücadelenin öznesi bütün LGBTİQ+ arkadaşlarımızı meclisimizi kurmaya davet ediyoruz.
 
Cinsel yönelimlerimiz ve cinsiyet kimliklerimizin varlığı mevcut toplumsal cinsiyet rollerini tartışmaya açıyor.
İktidarın çizdiği “makul insan” sınırları içerisinde kalmıyoruz. Kadın ve erkeğe yüklenen toplumsal rolleri, kadın ve erkek cinsiyetlerini, ikili cinsiyet sistemini, mevcut aile anlayışını ve yerleşik cinsel yaşam kalıplarını tartışmaya açıyoruz. Alternatif bir yaşam tarzının mümkün olabileceğini ileri sürüyoruz.
 
Nasıl ki yeni havvalar eski ademleri yani erkek egemenliğini yenecek dediysek şimdi de heteronormativiteyi yenmek için politik sözümüzü ortaya çıkarmalıyız.
 
Bu mücadelenin öznesi olan LGBTİQ+ arkadaşlarımızı meclislerimize katılmaya ve programımızı oluşturmaya çağırıyoruz.