Gençliğin tek sorunu bilimsel ve nitelikli bir eğitim alamamak değildir. Gençler sadece lise ve üniversite okuyan ve bu süreçte karşılaştığı sorunlara ses çıkaran bir konumda olmamalıdır. Genç kadınların tek sorunu da kadın cinayetleri değildir. Olmamalıdır da. Bu sorunlar elbette önemlidir ve mücadele etmeyi gerektirir. Ancak bizi tek ilgilendirenler bunlar olmamalıdır. Hayatı sadece kampüs sınırları içerisinde yaşamak sorunları bütünlüklü olarak ele almayı da zorlaştırır.
Bugün hayatın her alanında yaşadığımız sorunların temelinde yer alan kapitalizmin farkında olmalı ve tam karşısında yer almalıyız. Kapitalizm bugün bizim aldığımız eğitimi değersizleştiriyor, işsizliğe mahkum ediyor. Zar zor bir iş bulduğumuz zaman da 3 kuruşa mahkum ediyor. Bunlar hepimizin günlük hayatta boğuştuğu sorunlar. Ancak gençler bugün ‘Karadeniz’den hangi geminin geçtiği beni ilgilendirmez’ derse bir hataya düşmüş olur. Emperyalist blokların arasındaki rekabete karşı da ses çıkarmalıyız. ‘Bizi ilgilendirmez’ denilebilecek bir durum söz konusu değildir.
Rusya, kendi bağımsızlığını ilan ettiği için yıllardır Ukrayna’ya saldırıyor. ABD, Rusya ile olan rekabeti sonucu Ukrayna’ya ‘yardım’ götürmeye çalışıyor. Bu vesileyle de gemilerini Karadeniz’den geçirmenin derdine düşmüş durumda. Türkiye, ABD ile anlaşabilmek için bir süredir Montrö Sözleşmesi’nden çıkılabileceğinin sinyallerini veriyor. Tamamı emperyalist olan bu ülkeler kapitalist bir rekabet içerisinde. Dünyanın içerisinde bulunduğu bu rekabet ortamı elbette gençliği de ilgilendirir.
Nasıl ki Mahir Çayan ve yoldaşları ‘6. Filo Defol’ demiş ve bunun için mücadele etmişler, bugün Mahir’in yolundan yürüyenler de Karadeniz’den geçmek isteyen ABD gemilerine karşı anti-emperyalist ve anti-kapitalist bir mücadele yürütmelidir.