Erdoğan, haftasonu yaptığı bir konuşmada “Ekonominin kitabını yazdık” dedi. Aynı zamanlarda dolar kuru tarihi bir rekor olarak 10 lirayı aştı. Yakın bir vadede düşmesi de beklenmiyor. İşsizlik ve enflasyon oranları da aynı şekilde rekorlar kırıyor, önümüzdeki süreçte bir hafifleme bile beklenmiyor.
Aynı günlerde Yol TV’de yayınlanan bir sokak röportajında* konuşanlar, ekonomik gidişatın sonuçlarını kimsenin saklayamayacağı şekilde anlatıyor. Emekli olduğu halde haftada 70 saat çalışmak zorunda kalan bir yurttaş ‘İş yok değil, iş var ama para veren yok’ diyor. Ağrı kesicilerle çalışmak zorunda olmasına tepki gösterip ‘İşyerinde öleceğiz’ diye anlatıyor. Başka bir yurttaş 10 yıldır işletilen beton ekonomisinin sonuçlarını yaşadığımızı söylüyor.
Erdoğan’ın yazdığını iddia ettiği ekonomi kitabının sonuçları bu kadar açık. O kitapta sermayenin çıkarlarından başka bir bölüm yok. Yani kapitalizmden ayrı bir cümle bile yok. Emekçilere kölelik koşulları, yoksulluk ve ölümüne çalışma; patronlara ise sonsuz destek… Bu düzenin vaat ettikleri de, Erdoğan’ın kitabında yazanlar da, iktidarın ekonomi politikalarının sonuçları da bunlar.
Ancak bu ekonomi kitabı kutsal değil, tek ihtimal de değil. Emekçiler kendi kitaplarını yazıp diğerlerini tarihin çöplüğüne atabilir. Bu düzeni yıkabilir, bu gidişatı değiştirebilir.
*Röportajı izlemek için:
https://youtu.be/oXKx_FHML-Q