Geçen ay TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranlarının İŞKUR verileri ile uyuşmadığı ortaya çıkmıştı. Bugün açıklanan oranların ise İŞKUR verileriyle kesin şekilde çeliştiği, TÜİK’te azalırken İŞKUR’da arttığı görüldü. Saklanmaya çalışılsa da işsizliğin her ay katlanarak arttığı gerçeği ortada.
Bir diğer alanda dolar kuru, ABD’den gelen enflasyon rakamları nedeniyle tekrar rekor değerlere ulaşmaya başladı. 10 liraya yaklaşarak zaten tarihinin zirvesinde olan kurun yakın zamanda düşmesi veya bir dengeye kavuşması mümkün gözükmüyor.
Bunlar yalnızca bir gündeki ekonominin gidişatını anlatan göstergeler. İktidarın uygulamaya koyduğu ekonomi politikasının hangi sermaye kesimlerine yaradığını ele almıştık. Ancak bu plan ‘su geçirmez’ değil, olması da mümkün değil. Enflasyonun market zincirlerinden kaynaklandığı palavrası iki haftada çöktü. Enerji krizi, yani elektrik ve doğalgaz zamları kış aylarını zorlaştıracak. TRT payının kaldırılmasının bir rahatlama sağlamayacağı da ortada.
Ekonomik gidişat çok ince bir ipin üzerinde. Ancak iktidarın ekonomi politikalarının bu kötü gidişatın varlığını kabul etmesi bile aylar aldı. Şimdi de asgari ücrete yapılacak büyük bir zammın (eğer yapılabilirse) tepkileri söndürmesi hedefleniyor.
Ekonomik kriz birkaç aylık planlardan ve geçici çözümlerden daha derinde ilerliyor. İktidarın sermaye kesimlerinin çıkarlarına dayanan ekonomi programlarının krize çözüm bulmasının imkanı yok. Nihai çözümü, emekçilerin sermayeye karşı mücadelesiyle gelecek.