Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Sözleşmesi açıklamasına Erdoğan’ın verdiği yanıt, iktidarın konuyla ilgili politikalarını tekrar gündeme getirdi. Mart ayında açıklanan ve Temmuz ayında yürürlüğe gören çekilme kararı AKP içinde bile ayrımları açığa çıkarmış ve ülke çapında büyük protestolara sebep olmuştu.
25 Kasım’a giderken Erdoğan’ın yaptığı hatırlatma, kadınların şiddete uğrayıp öldürülmedikleri bir yaşam için verdikleri mücadelenin ülkenin tüm diğer gündemleri arasında bile olsa ne kadar güncel olduğunu gösterdi. İstanbul Sözleşmesi de, 6284 numaralı yasa da kadınların eşit toplumsal konumlarının dayanaklarından. Bir önceki turda İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınması iktidarın küçük gerici kesimlerin desteğini alabilmek için neleri göze alabileceğinin bir göstergesi oldu.
Güncel süreç ise iktidarın her alandaki temellerini eritmeye devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından birkaç ay sonra görülen, iktidarın böyle ucuz hamlelelerinin yaşanan erimeyi durduramadığı oldu.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü için yapılacak ülke çapındaki eylemler elbette Erdoğan’ın sözlerine de güçlü bir yanıt olacak. Kadın Meclisleri de hazırlıklarına hızlı şekilde başladı. Bir çok şehirde güçlü örgütlenmeler yaratıp Meclislerini kuran kadınlar toplantılarla, afiş ve bildiri çalışmalarıyla 25 Kasım’a gidiyor. Ankara’da, Çorum’da, Samsun’da ve Eskişehir’de düzenlenen faaliyetler bu hazırlıkların güzel örnekleri ve kadınların özgür yaşayacağı günlerin habercisi.
Bu yıl da 25 Kasım kadınların örgütlü, sürekli ve bütüncül mücadelelerinin bir nişanesi olacak.