29 Ekim 1923'te ilan edilen cumhuriyet, tüm eksikleriyle halkın egemenliğinin yolunu açıyordu. Şimdi Erdoğan kendi zümresi ve patronların saltanatını oluşturmak için halkın iradesini her koşulda yok saymaya çalışıyor.
Halkın egemenliğinden bahsedenlerin, konu emekçilerin kavgası olunca nasıl da sermayenin yanına geçtiğini yaşadığımız kriz günlerinde görüyoruz. Temel çelişkimiz sömüren ve sömürülenleri var eden mevcut düzendir. Kapitalist düzenin işleyişine sadık kalınarak gerçek demokrasi getirilemez. Halk egemenliği patronların düzeninde gerçekleşmez. Milyonların ekmek kavgası ulusal değil, dünyaya yayılan bir siyasetle hayata geçirilir ancak.
Bu ülkenin emekçi halkı tek adamlara, başkana veya başkanlara hiçbir yerde geçit vermemeli. Yaşasın cumhuriyet demek yetmez, yaşasın emekçi halkın egemenliği demeliler. Hedef cumhuriyetin asıl karakterini yaratmak olmalı. Halkların hem eşit hem de kardeş olduğu bir ülke için seferber olmalı. Patronların düzeni olan kapitalizmi yerle bir edip, emekçi halkın cumhuriyetini kurmak için harekete geçmeliler.