Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sonuna bir İklim Değişikliği ibaresinin ekleneceğini, bir de İklim Değişikliği Başkanlığı kurulacağını açıkladı.
İklim fonlarıyla ilgili sorunların çözüleceği garanti edildikten sonra AKP yeni fırsatı görmüş gözüküyor. 6 yıldır bekleyen Paris Anlaşması hızlıca Meclis’e geldi ve onaylandı. Şimdi de iklim değişikliği ile ilgili kurumsal adımlar atılıyor, organlar oluşturuluyor. Ancak bir sorun var, o da iklim değişikliği ile mücadele sürecini idare edecek kadroların aynı zamanda ülkedeki betonlaşmayı da idare eden kadrolar olması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı beton ihalelerinin takibinden, belediyelerin izin çıkarmadığı projelerde araya girip izin çıkarmasından ve en küçük yeşil alana bile yaptığı beton projelerinden tanıyoruz. Burada elbette koca bir çelişki var.
Küçük bir ayrıntı olarak da şu söylenebilir; iklim değişikliği ile mücadelede koordine olacak yapılar içinde nedense Enerji Bakanlığı’nın adı geçmiyor. Yani termik santraller ve fosil yakıtlara dayalı enerji üretiminin iklim değişikliği ile alakası bile kurulmuyor.
Bu kozmetik değişikliklerle iklim değişikliği ile mücadele edilemeyeceği şimdiden belli. Ancak AKP tatlı iklim fonlarını alabildiği kadar almak isteyecek.