TÜİK’in bugün açıkladığı enflasyon verilerine göre yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 20, gıda enflasyonu ise yaklaşık yüzde 29 oldu. TÜİK’in verileri, rakamlar üzerinde uygulanan türlü türlü manipülasyona rağmen enflasyonun saklanacak düzeyi aştığını gösteriyor. Bağımsız araştırmacılar tarafından açıklanan enflasyon oranı ise yaklaşık yüzde 45. Gerçek durum elbette TÜİK’ten çok bu sayılara daha yakın.
İktidar meseleyi marketlere bağlayıp küçültme eğiliminde ancak TÜİK’in enflasyon hesabı bir şey tekrar gösterdi, enflasyonun sebebi yalnızca marketlerde olduğu iddia edilen ‘fahiş fiyatlar’ değil. Verilere göre ulaştırma, konut ve ev eşyası gibi kalemlerde de yaklaşık yüzde 20’lik veya daha fazla bir enflasyon oranı var.
İktidarın ekonomik krizin sonuçlarına olan tutumunu çokça ele aldık. Bir diğer yön ise şu olacak; enflasyon oranları, birkaç ay sonra gündeme gelecek asgari ücret tartışmalarında önemli bir yer tutacak. Ekonomik kriz sadece hayıflanılacak bir gündem değil. İşçi sınıfının mücadelesinin ortaya çıkardığı talep ve çözümler, tam da böyle dönemlerde tüm toplumda karşılık bulabilir, yani aynı zamanda büyük imkanlardır. Bu imkanları yakalamanın peşinde olacağız.