Küçük Başkanlar Ülkesi

Bugün gündeme gelen bir haber, en küçük memurundan en üsttekine kadar siyasi iktidarın yarattığı bürokrat tipinin ne menem bir durumda olduğunu hatırlattı. Habere göre Artvin’de bir okulu ziyaret eden kaymakam, selamlaşmak için elini uzatan bir öğretmenle tartışıp sınıftan kovdu. Valilik sonrasında yapılan açıklamada ‘Bizleri üzen, istenmeyen bir diyalog yaşanmış’ denildi.

Bahsi geçen tartışmanın detaylarını bilemeyiz ancak nasıl bir tavırla yaşandığını tüm yurttaşlar tahmin edebilir. Kendini devletin temsilcisi görüp bırakalım sade yurttaşları sade memurları bile ezen, kamu görevlisi değil de bulunduğu bölgenin lordu gibi davranan ve çevresinden de buna göre davranılmasını bekleyen bir tavır... Kaymakamından polisine, okul müdüründen bekçisine günlük yaşamımızın her yerinde karşılaştığımız kamu görevlilerinin taşıdığı bir tavır.

Elbette bu tavır bu kişilerin kafasından çıkmıyor, balık baştan kokuyor. Anayasayı, tüm yasaları çıkarına göre çiğneyen, siyasi taraftarlığı tüm kaidelerin üstüne koyan ve her şeyin önüne iktidarı savunmayı yerleştiren iktidar elbette her küçük koltukta da kendi kopyasını yaratıyor. Kaymakamın tavrı da, geçen hafta cemevi açılışında konuşmaya müdahale eden belediye başkanının çıkışı da, eylemlere bahanelerle müdahale eden polislerin hukuksuzluğu da aynı kaynaktan besleniyor.