Son dönemde Erdoğan’ın ekonominin durumuna odaklanması, yandaş yazarlardan AKP’nin ekonomiyi gündeme aldığının haberlerinin gelmesi ve birçok gelişme, iktidarın ekonomik krizi ele almaya başladığını gösteriyor. Bugün Saray’da düzenlenen İşçi Buluşması etkinliğinde Erdoğan’ın Türk-İş’e bağlı işçilere seslenmesi de bu gündem içinde değerlendirilebilir.
Ancak öyle veya böyle iktidarın ekonomiyi ele alışı, ekonominin zaten ne kadar iyi olduğunu anlatmanın ötesine geçemiyor. Erdoğan’ın bugünkü konuşmasındaki tek istisna “İmkan-mümkün arasında bir denge kurmak mecburiyetinde kalıyoruz.” demesiydi. Konuşmanın geri kalan bölümü tamamen artan ücretlere, yaratılan istihdama ve patronlar dışında kimsenin hissetmediği büyümeye ayrılmıştı.
Erdoğan’ın ‘İşçi olmayı ben de bilirim’ minvalindeki sözlerini ciddiye alan kimse yok. Yine de iktidarın ekonomiyle ilgili atacağı ve atamayacağı adımlar önemli olacak. İktidar ekonomik durumun kendileri için ne kadar önemli olduğunu, en azından seçime giden süreçte görmüşe benziyor. Ancak şu zamana kadar somut hiçbir adımın atılamaması da büyük bir sıkışmışlığı gösteriyor. İster kemer sıkma paketi, ister borçlandırma rejimleri, ister kıdem tazminatına göz dikilmesi… Ne adım atılırsa atılsın, bizim konumumuz emekçilerin tarafında olacak.