Aşı Karşıtlığı Bir Görüş müdür?

Bilim Kurulu’nun bugün yaptığı toplantının ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada Fahrettin Koca, aktif vakaların %81’inin tam aşısız, vefat edenlerin %90’ının ya aşısız ya da tam aşılı olmayan kişiler olduğunu söyledi. Ayrıca yüz yüze eğitimi gerçekleştirmenin ve sürdürmenin gayreti içerisinde olduklarını da ekledi. Aşı yaptırmayan yurttaşlara dair ise herhangi bir yaptırım da bulunulacağı söylenmedi. Sadece ‘vatandaşlarımızın kurallara uyarak üzerine düşenleri yapmasını bekliyoruz’ denmekle yetinildi. 
 
Peki aşı karşıtlığı bir görüş müdür? Hayır, salgın hastalıklara karşı defalarca faydası kanıtlanmış akılcı bir yöntemi reddetmektir. Tüm toplumun sağlığına dair bir problemde "bireylerin tercihleri"nin genel halk sağlığına tercih edilebilmesidir. Böyle bir konuya dair her türlü fikir bir "fikir beyanı" olarak ele alınamaz. Bu bakış açısı karşımıza çıkan her tür yorumlamayı, her tür akıl dışı fikri kanıtlanmış bilimsel yöntemlerle bir tutamayız.
 
Bir grup insanın yaptırmadığı aşı tüm toplumun yaşantısını etkiliyorsa burada yetkililerin önlem alması gerekir. Kamu otoritelerinin bu durumda yapması gereken ricacı olup ‘Lütfen aşı olunuz, çok tavsiye ediyoruz’ demek değildir. Aşı karşıtlığına dair bir kamu yaptırımı olması gerekir. Herhangi bir uygulama hayata geçirilmediği sürece vaka sayısında ve vefatlarda artışlar görülmeye devam edecektir.