Afganistan'da Ne İşimiz Var?


Taliban’ın birkaç günde başkent Kabil’i alması ve ülke yönetimini ele geçirmesi, aylara yayılacak tartışmaları da bitirdi. ABD’nin verdiği bilet ile Kabil Havalimanı’nın güvenliğine talip olan Türkiye’nin Afganistan’da kalması için hiçbir sebep kalmadı.

ABD’nin Türkiye için biçtiği görev ve plan, kendi çekilmesi sonrasında düşen Afgan hükümeti ve Taliban arasındaki çatışmalı süreçte havalimanın güvenliğinin sağlanmasıydı. Elbette bu planla başkentte emperyalistlere bağlı kalacak bir askeri gücün kalması ve Türkiye’nin de Batı ve Taliban arasındaki bir odak olması demek olacaktı.  Eğer anlaşma sağlanırsa da Taliban’ın gelişinden sonra da Türkiye bu pozisyonunu koruyacak, ABD ülkeden çekilmesine rağmen bir ayağını Kabil’de tutacaktı. Herkes asıl amacı bilse de havalimanı güvenliği meselesi bu planın paravanıydı. Ancak yönetimin birkaç günde değişmesi bu planı boşa düşürdü.

Akar’ın açıklamaları ve bazı çıkan haberler, bu planın boşa düştüğünün AKP tarafından da kabul edildiğini gösteriyor. Ancak Taliban ile görüşmeler bir süre daha sürecek gibi. Yine de askerlerin Afganistan’da kalması için ortada hiçbir sebebin kalmadığı görülmeli. Bir önceki hükümet yabancı güçleri kabul etmişti, ancak Taliban hükümeti kesin bir dille bu durumu reddetti. Akar da “İsterlerse 24 saat içinde çekiliriz” diyerek oradaki kalışın yalnızca fiili bir durum olduğunu itiraf ediyor.

Erdoğan durum ne olursa olsun kendi çıkarlarına da uygun olarak Afganistan’da bir ayağının olmasını isteyecek. Eminiz ki şu anda bile Taliban türlü şekillerde böyle bir kalışa ikna edilmeye çalışılıyor. Sonuçlarını göreceğiz. Ancak bu durumun Kore Savaşı’na dahil olmaktan bir farkı yok. Emperyalistlere yaranmak için Afganistan’da kalması planlanan tek askere bile karşı çıkılmalı. AKP iktidarı için halk çocukları tehlikeye atılamaz, emperyalizmin askeri yapılamaz.