Başkanlık Değil Prompter Rejimi

Erdoğan’ın dün sözde gazetecilerin karşısında çıktığı yayın, iktidarın ülkedeki krizlerle ortaya çıkan yüzeysel yönetim kabiliyetini de özetledi. Kamuoyuna iktidarın gücünü propaganda etmek için planlanan programa prompterlar, Erdoğan’a verilen sufleler ve çanak soruların bile ötesine geçen bir tiyatro düzeni damgasını vurdu.
 
İktidarın yaz aylarının başından beri görülen felaketlerde yetersiz müdahaleleri AKP’ye verilen desteği düşürmeye devam ediyor. Erdoğan medyada daha çok görünmesinin işe yarayacağını düşünmüş olmalı ki son bir aydaki üçüncü televizyon programına çıktı. Ancak Erdoğan’ın anlattıklarının içeriğinden daha çok programdaki mizansen hali gündeme geldi. Önceden verilmiş sorular, Erdoğan’a prompterdan okutulan cevaplar, sözde gazeteciler ve bunların bile yetmemesiyle canlı yayın sırasında verilen sufleler... Yetersizlik, beceriksizlik ve halkı kandırabileceğine duyulan büyük güven; iktidarın ülke yönetimiyle ilgili aklındaki kavramlar bunlar.
 
Son dönemde daha önceki zamanlarda AKP için toparlayıcı bir etkisi olabilen Erdoğan’ın böyle bir gücünün ve kapasitesinin kalmadığı da programdan anlaşıldı. İletişim Başkanı’nın hazırladığı propaganda metinleri AKP’yi ancak ‘Sosyal medyaya yasak koyulmalı’ çizgisine götürüyor. Maddi açıdan kendilerine bağladıkları medya kuruluşları gündemi belirleme kabiliyetlerini kaybediyor. Başkanlık sisteminde yetkisiz kalan vekilleri seçmenlerin sorularına cevap veremeyecekleri için ziyaret bile yapmıyor. 
 
Bir buçuk saatlik Erdoğan ve gazeteciler tiyatrosu; hız, kararlılık ve güç getireceği söylenen başkanlık sistemini geldiği noktadır.