Asılsız Paylaşımlar Ve Göçmen Karşıtlığı

Son günlerde Afgan göçmenler üzerine üretilen birçok haber, çarpıtmalar, video ve fotoğraflar üzerine yapılan manipülasyonlar ve bazen de açık yalanlar içeriyor. Suriyeli göçmenler üzerine de çok sayıda hazırlanmış olan bu tür içeriklerin son dönemde daha da arttığını görmek zorundayız. Yangınlar sürerken de bu tür içeriklerin yaygınlaştığını ve insanları yollarda nöbet tutmaya başlatacak kadar etkilediğini gördük.

Göçmenlerle ilgili yaygınlaştırılan içerikleri yalnızca yaygın bir yabancı düşmanlığının sonucu olarak göremeyiz. Belli sosyal medya hesapları planlı ve organize şekilde bu tür içerikleri yaygınlaştırıyor. Bu paylaşımlara asıl desteği de milliyetçi eğilimlere sahip belli başlı haber siteleri veriyor. Bu paylaşımların doğru olmadığı sonrada ortaya çıkarılsa bile yayılan yayılmış oluyor. Bu paylaşımların sonuçlarının ne kadar tehlikeli olabileceğini söylemeye bile gerek yok. Daha dün Ankara Altındağ’da yaşananların, yani yaşanan bir kavga sonrası mahallede yaşayanların göçmenlere karşı toplanmasının ne gibi sonuçlara varabileceği ortada. Maalesef ülke tarihinde bu tür saldırıların örnekleri de az değil.

Göçmen karşıtlığını pompalayan bu paylaşımlar, AKP’nin göçmen politikalarına karşıymış gibi görünebilir. Ancak yaratılan ve beslenen milliyetçilik, ırkçılık iklimi en sonunda muhalefetin tümünün üstünde sallanan bir kılıca dönüşecektir. Bu iklim en sonunda Kürtlere, Alevilere ve muhalif her kesime yapılacak olası saldırıların ve provokasyonların önünü açar.

AKP’nin göçmenleri rüşvet kozu olarak kullanmasına, emperyalistlerle girdiği pazarlıklara ve kendi gericiliğine destek bulma çabalarına karşı çıkmanın yolu geniş göçmen kesimleri damgalamak, suçlamak ve hedef göstermek olamaz. Bu yola girmek, AKP’nin sağ eğilimlerine fikirsel olarak baştan teslim olmak demektir. Evrensel ilkelerden vazgeçmeden de muhalif bir göçmen siyaseti izlenebilir, AKP’nin politikaları eleştirilebilir.