Peker’in paylaşımlarının düzeyi azaldı ancak AKP içindeki tahmin edilen/edilmeyen kirli ilişkileri konu etmeye devam ediyor. Son olarak da Burhan Kuzu’nun birçok adli sürece para karşılığı müdahale etmeye çalıştığı, dolandırıcılık, yolsuzluk gibi suçlara karıştığı ve mafyatik ilişkileri gündeme getirildi.
Öncelikle Kuzu’nun bir anayasa profesörü olarak Başkanlık sisteminin mimarı olmakla övündüğünü hatırlayalım. Yaşamında ise hukukla bir alakasının olmadığı ortada. Acı olan durum ise, Peker’in iddialarının AKP yöneticileriyle ilgili iddiaların seviyesine göre düşük düzeyde görülmesi. Mafya üyeleriyle ilişkiler, çıkartılan Adli Tıp raporları, kazanılan kara paralar… Bunlar iktidar mensuplarının düzeyine göre çok şaşırılacak suçlar değil.
Burhan Kuzu da olduğu gibi karşılanan bir başka AKP’li ise eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan. Bugün çıkan haberlere göre sahibi olduğu şirket, dezenfektan üretimi sırasında bozuk ve tarihi geçmiş dezenfektanları kullanmış. Sonrasında yüksek fiyata Bakanlığa satılması ise artık geçmiş bir haber.
AKP iktidarında tüm bu suçlar artık şaşırılmayacak hale geldi. Ancak bu durum, bu suçların hesabı sorulmayacak anlamına gelmemeli. AKP iktidarı yıkılacak, küçük büyük tüm hesaplar sorulacak.