Yazarlar, Başkanlar, Meblağlar, Alkışçılar ve Komünistler

Bir belediye bir yazarla 20 kişilik online bir kurs karşılığı çok yüksek “meblağda” ödeme yapacakmış. Haftasonu bu haber sosyal medyada gündem oldu. Taraflar elbette olayı yalanladılar, yanlışladılar. İrdeleyenleri suçladılar, garipsediler.

Bu haberle bu ilişki ağı da böylece gözler önüne serildi. Zaten az çok biliniyordu. Ortalığa saçılması iyi oldu. Anlatmak yetmiyordu. Şimdi bu şekilde kolayca işaret etmek mümkün.

Neden önemli bu haber? Ne olur ki sevilen bir yazar yine sevilen bir belediyeden yüksek “meblağ”lı ödemeler alsa? Bize göre bu da çok yanlış. Hem siyasi iktidarı yolsuzlukla suçlayacaksınız hem de onlarla yarışırcasına “akçeli” işlere gireceksiniz. Kamunun zararına davranmamak asgari solculuğun gereklerinden değil miydi? Ne oldu bu ilkelere. Bu sebeple sayın yazarın telaffuz etmediği o yüksek “meblağları” kabul etmeyeceksin. Bu konu tesadüfen başka bir yazara neden önerilmiyor da adrese teslim ihaleyle sayın yazara gidiyor. Bir de pişkin pişkin haberinin olmadığını iddia ediyor. Pek inandırıcı değil sayın yazarlar, başkanlar. Ne diyorduk denetleme olmazsa herkes kontrolü kaybeder. Bu da ona iyi bir örnek olsun.

Ama mesele ne almış ne vermiş meselesinin ilerisinde. Bu sayın yazar siyasi hayatımıza bu haberle girmedi. Senelerdir ultra aşırı komünist olarak arkasındaki seramoni alayının alkışlarıyla birlikte her fırsatta önümüze sunuldu. O ki liberalizm karşısındaki uyanıklığı, gericilik karşısındaki en ilericiliği, solculuk mevzu bahisse en kızılından, mücadele söz konusuysa en dişlisinden diye diye takdim edildi. E noldu şimdi? Herşey ortada. Bu da mı sizin gibi büyük komünistlere bir komplo. 

Hayır efendim, komplo yok. Bugün akçeli, meblağlı hırsızlıkları konuşuyoruz. Öncesinde yapılanlar da aynı böyleydi. İsim çaldılar, alkışlarla. Milliyetçilik yaptılar, alkışlarla. Kavramları çarpıttılar, alkışlarla. Onlar da söylendi, ikaz edildi. Ama alem buysa kral hırsızlar ve alkışçılarıydı. Şimdi sosyal medya var artık. Bu tarz alelade hırsızlıklar çabuk duyuluyor. Üzerine yatmak diğerleri kadar kolay olamıyor.

Bu ve benzeri yazar takımının da açıklama yapması gerekir. Mesela soruşturma başlatmalı öyle değil mi? Veya ilişkilerimizi askıya aldık demeli. Dün arkasına dizilip alkış yapıyordunuz. Bugün niye tanımamazlıktan geliyorsunuz?

Kendilerini kafelerde, kültür sanat evlerinde, belediyelerin salonlarında komünistim diye tanıtan siyasal dolandırıcılara itibar etmeyiniz. Daha sonra gazeteciliğe saranlara da itibar etmeyiniz. Gördüğünüz gibi bir böyleleri var, bir de gerçek komünistler var. Soruyorlar bazen siz niye onlardan ayrısınız? Sana da pes soruyu soran kardeşim, sana da pes.