Ülkenin birçok noktasındaki yangınlara yerinde ve zamanın yapılamayan müdahaleler, iktidarın kamu kaynaklarını nerelere harcadığını da tekrar gündeme getirdi. Konu genel olarak Bakanlığın bu konuda hazırlığının olmaması, hazırlığı olması gereken Türk Hava Kurumu’nun da içinin boşaltıması ekseninde konuşuluyor. Ancak birçok örnek bu ‘harcamaların’ sadece yangın önlemlerinden değil, her türlü doğal afet tedbirinden esirgendiğini gösteriyor.
Kamu kaynaklarının kesin olarak harcandığını bildiğimiz tek yer AKP’lilerin lüks ve şatafatı. Bakanlara özel uçak, Erdoğan’a saraylar, tüm bürokratlara son model makam araçları… İtibar diye savunulan ayrıcalıkların, gezilerin, şölenlerin ise haddi hesabı yok elbette. Erdoğan’ın “Uçaklar satılınca tarifeli uçakla mı dolaşılacak?” sözleri daha yeni. AKP’li yöneticilerin itibarları ülkedeki yoksulluk ve ekonomik krizden, felaketler karşısında çaresizliklerinden hiç zarar görmüyor. Ama o özel jetlere binemezlerse, o saraylarda oturamazlarsa, o yemekleri yiyemezlerse itibarları yerle bir oluyor.
Kaynakların AKP’lilerin itibarına gitmesi demek, son yangınlarda da görüldüğü gibi yangın söndürme uçaklarına, arazözlere, personele ya da felakette mağdur olanlara gitmemesidir.