Orman Yangınları Sahil Bölgelerinin Kaderi mi?

Bugün Manavgat’ta dört farklı yerde başlayan yangınlar maalesef alışık olduğumuz bir tablo. Her yaz Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanan orman yangınları, hem yerleşim yerlerini tehdit ediyor, hem de değerli ormanlık alanların geri dönülemez şekilde kaybedilmesine yol açıyor.

Orman yangınlarındaki ilk sorun elbette yangınlar ile ilgili önlem alması gereken, yani yeterli kaynakları yangınların önlemeye ve söndürme çalışmalarına ayırmayan iktidarındır. Yangın çıkma olasılığının Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yaz aylarında ne kadar yüksek olduğu biliniyor. Ancak her yangından sonra ekipman, personel ve yangın söndürme uçaklarının yetersizliği ile ilgili haberleri duyuyoruz.

Bir diğer sorun ise iktidarın ekonominin temeli olarak benimsediği beton ve rant anlayışıdır. Bu anlayışın sonucunun ormanların yeni oteller için yakılması ve yangınların sorumluların cezasız kalması olacağı bellidir.

Son sorun da küresel ısınmanın ortalama sıcaklıkları arttırarak bu yangınların sıklığını arttıracak olması. Hala daha termik santrallerde kömür yakıp enerji üretme planları yapan iktidarın orman yangınlarına bütünlüklü bir bakış getiremeyeceği de ortada.

Tüm bunlar yangınların kaçınılmaz doğal afetler değil, belli politikaların belli sonuçları olduğunu kanıtlıyor.