AKP bu sene 15 Temmuz’a içinden geçtiği tüm krizlerle birlikte girdi. Salgınla derinleşen ekonomik kriz, Biden’ın seçilmesiyle dış politikada yapılmaya çalışılan dönüş ve Peker’in iddiaları ile daha da sertleşen iktidar içindeki grupların arasındaki çatışmalar... 15 Temmuz sürecinin öncesi, bu tür çatışmaların kamuoyuna aynı düzeyde yansımasa bile ne kadar şiddetli sonuçlarının olabileceğini gösterdi. Cemaat ve AKP arasındaki yaşanan ayrışma 15 Temmuz öncesinde de görülüyordu, özellikle 17-25 Aralık süreci bunu kanıtlamıştı. Ancak çatışmanın bir darbe girişimine yol açması herkes için beklenmedik oldu. 15 Temmuz yaşanmadan önce çokça yapılan Cemaat ile AKP’nin son kertede İslamcı oluşumlar olarak bir noktada buluşacakları değerlendirmesinin yanlışlığı da kanıtlandı.
AKP iktidarda olduğu dönem boyunca daha çok dışarıda olmak üzere bir sefer ve zafer anlatımına ihtiyaç duydu. Ne kadar uğraşılsa da böyle bir zafer dışarıda hiç gelmedi. Ancak 15 Temmuz, bu sefer ve zaferin içerideki bir örneği olarak AKP’nin sımsıkı sarılacağı bir ‘Allah’ın lütfu’ oldu. 15 Temmuz sonraki süreçte OHAL ilan edildi, AKP girişim sonrası devletin tüm kurumlarını şekillendirebilme gücüne kavuştu, başkanlık sistemi tartışması bu şekilde açılabildi. Referanduma ve başkanlık seçimine bu sürecin ortaya çıkardığı destek ile gidilebildi. Ayrıca 15 Temmuz, Cemaat’in devlet içinden temizlenmesinin ve MHP ve onunla birlikte gelen devlet içi gruplarla yapılan ittifakın da başlangıcı oldu.
Bugün görünen o ki AKP’nin 15 Temmuz sonrası ülkeye önerdiği hiçbir politika temelli bir çözüm getirememiş. Şu anda Peker’in ortaya saçtığı devlet içinde yaşanılan çatışmalar, 15 Temmuz sonrası kurulan ittifakın çatırdaması. Darbe girişimi sonrası ülkeyi uçuracağı, zıplatacağı ve fırlatacağı iddia edilen başkanlık sisteminin bırakalım kendi içindeki krizleri çözmeyi, ülkenin sorunlarına yönelik üretebildiği tek çözüm bile yok.
15 Temmuz AKP tarafından her yıl daha da sönümlenerek anılmaya devam edecek. Ancak sonrasında AKP’ye yarattığı siyasi avantajın 6 senede azalıp yok olduğunu söyleyebiliriz. Toplum nezdinde AKP’ye meşruluk kazandıran bu girişimin tüm kredileri hoyratça harcanıp bitirildi.