100 Bin Kayıp Silah Nerede?

Peker’in isimlerle birlikte anlattığı iddialar, kayıp silahlar meselesini tekrar gündeme getirdi. İçişleri Bakanlığı’nın kendi raporlarındaki rakama göre bile yüz bin civarında silahın envanterde kayıtlı olmasına rağmen nerede olduğunun bilinmediği bilgisi zaten biliniyordu. Peker’in bu silahların dağıtımını Soylu’nun organize ettiği iddiası rakamların ciddiyetini tekrar hatırlattı.
 
Soylu kayıp silah meselesini ‘Silah kayıp ama mermi bulamazlar’ diye geçiştirmeye çalışsa da silahları dağıtanların neden mermi dağıtamayacağının bir açıklaması yok. Daha ilginç durum ise kayıp silahlar meselesinin Peker’in iddia ettiği gibi Soylu’nun üzerinde kalacak gibi görünmesi. AKP’den konuyla ilgili kapsamlı bir savunma şu zamana kadar gelmedi. Farklı bir çıkış olarak şimdi Gelecek Parti’li olan eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ‘silah dağıtılmışsa Berat Albayrak sorumludur, savcılar harekete geçmeli’ minvalinde bir açıklama yaptı. ‘Beş tümeni’ donatacak düzeyde silahın organizasyonu elbette Peker’in anlattığı şekilde tek gecede bir araç ile yapılıp bitirilmiş olamaz. Ancak silahların dağıtımıyla ilgili vurgulanan diğer nokta olan devletin kendi gizli işleyişinden bağımsız olarak yapıldığı doğru olabilir. Peker’in iddiaları şu zamana kadar devlet içi grupların çatışmalarına uygun şekilde ilerledi. Bu iddia da böyle bir organizasyonu üstlenmiş grubun aleyhine ancak diğer grupların lehine şekilde ortaya atılmış olabilir. 
 
Kayıp silahlarla ilgili olarak dağıtımın ne düzeyde yapıldığı ve asıl karar vericilerin kimler olduğu şu anda belirsiz. Ancak bütün ihtimallerde silahların asıl hedeflerinin muhalif kesimler olacağı belli. İktidar içi grupların çatışması nedeniyle tekrar gündeme gelmiş olsa bile, kayıp silahlar meselesi devletin tüm karanlık işlerine uzanan bir zincirin halkasıdır. Muhalefetin bu halkayı yakalaması ve cevapların peşine düşmesi önemlidir.