Geçen hafta tütün üretimine yönelik yasak getiren düzenmeye karşı eylem yapıp yolları kapatan türün üreticilerinden 16’sı gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 10’unun tutuklandığı haberi bugün gündeme düştü.
Bir hukuk devletinde bulunması saçma olan, ülkemizdeki yasalara göre bile cezası tutuklama gerektirmeyecek kadar düşük olan ‘eylem yapma suçundan’ verilen tutuklama, kararın bağımsız bir yargı süreci ile alınmadığını gösteriyor. Meclis’e gelen torba yasa ile cezaların altı ay daha ertelenmesi gündemde iken bunun için eylem yapanların tutuklanmasının tek nedeni kentteki büyük çaplı eylemlerin bir daha yaşanmasına engel olmak olabilir.
Eylem, protesto, yürüyüş yapmak, basın açıklamaları okumak, slogan atmak, dövizler tutmak… Bu tip siyasal faaliyetler halkın özgürlüklerinin temellerini oluşturur, 12 Eylül’den kalma anayasa bile bu hakları insanlara tanımıştır. Sonradan çıkarılan yasalar, valiliklere, kaymakamlılara verilen yasaklama yetkileri bu hakkın üzerinde olamazlar. Hadi bunları geçelim, yasada tanımlı cezası bile tutuklamayı gerektirmeyen bir suçta uygulanan tutuklama devletin hep ne tarafta durduğunu açık şekilde gösteriyor.
Tutuklama kararı aldıranların, geçim kaynaklarını savunan tütün üreticileriyle ilgili korkuları ise haklı. Üreticiler sermaye yanlısı yasayı rafa kaldırana kadar mücadelelerini sürdürmeli.