Ülkemizde Marmara Denizi’ndeki salya felaketini konuşaduralım, dünya çapında da kapitalizmin yarattığı felaketleri sonu gelmiyor. İki gün önce sosyal medyada gündem olan denizin ortasında başlayan yangın, bir petrol boru hattından sızanların tutuşması sonucu büyük bir felaket ortaya çıkardı. Yapılan haberlere göre Meksika Körfezi’ne yakın bir noktada gerçekleşen yangın soğutma çalışmalarıyla söndürüldü.
Fosil yakıt endüstrisi, hem küresel ısınmanın en büyük nedenlerinden, hem de doğaya karşı yürütülen savaşın başını çekenlerden. Dünya çapında küresel ısınmaya karşı alınacak tedbirleri, karbon salınımlarını düşürmeyi reddeden, küresel ısınma gerçeğine karşı her türlü lobicilik ve propaganda çalışmasını yürüten, sonra da yetersiz önlemler için devletlerle pazarlığa oturan işte bu sektör. Son yaşanan kaza da kar için sınırların ne kadar kontrolsüzce aşıldığının bir göstergesi. Denizi kaplayan beyaz salya gibi, denizin ortasında çıkan o yangın da gören herkese bu duruma nasıl geldiğimizi sorgulatıyor. Yalnızca kapitalistler böyle durumların olağanlığını anlatmak için çırpınıyor. Çünkü onlar için para kazanılmayan her ortam gözden çıkarılabilir. Böyle kazalar ancak onların karlarına zarar verirse gündeme gelmelidir. Geri kalanlara endişelenmeye gerek yoktur, piyasa hepsini halleder.
Ancak tüm dünya artık açık açık meselenin böyle geçiştirilemeyeceğini farkediyor. Yine de konunun yalnızca bir düzenleme ve reform konusu değil, kapitalizmin temel bir sorunu olduğu da görülmelidir. Sermayenin kendi işleyişine bırakıldığı sürece daha nice felaketler yaşanacaktır. Kıyamet alametleri görülmeye devam edecektir.