Bugün 2 Ocak’ta kayyım Melih Bulu’ya karşı başlayan direnişin 6. ayı doldu. Direniş başladıktan tam bir ay sonra yaptığı açıklamasında Bulu istifa etmeyi düşünmediğini, ‘krizin’ de en fazla altı ay süreceğini açıklamıştı. Görüldüğü gibi direniş 6 ayda bitmedi, yakın zamanda sönümlenecek gibi de durmuyor. Akademisyenlerin sırt dönme eylemi, öğrencilerin çadır nöbetleri sürüyor. Ne Melih Bulu, ne de atadığı yandaşları öğrencilerin tepkilerini duymadan kampüslerde dolaşamıyor.
Ancak 6 ay içinde direnişin içindeki inisiyatifler açısından da bir durgunluğun, daha doğrusu kayyım yönetimi ile bir dengenin oluştuğu söylenebilir. Ancak şu ana kadar biriktirilen deneyimlerin hala bir sıçrayış gerçekleştirecek potansiyeli var. Eylül ayında başlayacak yeni dönemde büyük ihtimalle üniversitelerdeki pandemi koşulları değişecek. Derslerin online yapılmaması, il dışındaki öğrencilerin gelişleri ve yeni girişli öğrencilerin katılımıyla direniş yeni bir fırsat yakalayabilir.
Böyle bir sıçrayış gerçekleştirilemese bile Boğaziçi direnişi şu ana kadar yaptıkları ile önce özerk ve demokratik üniversite mücadelesine, sonra da tüm ülkedeki demokrasi mücadelesine etkileyici bir deneyimi armağan etmiş olacaktır. Bulu’ların kolektif mücadele karşısında bir şansları yok. Kendilerini atayanlarla birlikte oturdukları koltuklardan indirilebilirler ve indirilecekler.