Faiz Lobisinin Sözcüsü Oldular

İki gün önce iktidar tarafından Kanal İstanbul’un başlangıcı olarak sunulan, ancak bağlantısı şaibeli bir köprü açılışı yapıldı. Şaibeye rağmen yere göre ‘Kanal İstanbul’un ilk adımı’ diye anlatılan bu açılışta Erdoğan’ın sözleri hem kanal projesiyle, hem de iktidarın içinde bulunduğu durumla ilgili bazı noktaları açığa çıkarıyor.

Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yanıt olarak söylediği ‘Bu paraları sizden söke söke alırlar’ sözleri, hem iktidarın değişme olasılığının kabulünü içeriyor. Hem de yıllardır anlatılan faiz lobisi ve dış güçlere Erdoğan’ın aslında ne kadar yakın olduğunu anlatıyor. Demek ki bu mega projeler hep bu dış güçlerden alınan borçlarla yapılıyormuş. Erdoğan Kanal İstanbul’un bir gelir kaynağı olacağına gerçekten inansaydı, muhalefeti bu paraları ödemek zorunda kalmakla tehdit etmezdi. Ancak söylenenler Kanal ve diğer mega projelerle ilgili muhalefetin tüm argümanlarının doğruluğunu kanıtlıyor. Bu projelerin kamuya bir yararı yok, borçlanarak yapılacaklar, sonra da yıllarca borçları ve verilen garantileri ödenecek. Kamu kaynakları yandaş firmalara ve kredi verenlere aktarılacak.

Bir diğer nokta ise hiçbir konuşmasında iktidar değişikliğini kabullenmeyen, hatta ‘iktidara geleceğiz’ diyenleri darbecilikle suçlamaya çalışan Erdoğan’ın gidiş olasılığını kolaylıkla kabullenmesi. Elbette ağızdan çıkan birkaç cümle, iktidarın bütün planlarını koltuklarından inmeye göre yaptıklarını göstermez. Ancak bu olasılığın kabulü başka bir aşamaya geçildiğini gösteriyor. Artık bazı meseleler ‘gidişe göre’ konuşuluyor.

Son olarak Kanal İstanbul’un gerçekten hayata geçebilmesi için kaynak ve üstlenecek birilerinin bulunamadığı konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun ‘Ödemeyeceğiz’ çıkışı ve Erdoğan’ın buna cevabı, büyük oranda bu arayış süreciyle ilgili. Mesajlar hangi şirketlere, bankalara ve finans kuruluşlarına gidiyor bilemiyoruz ancak bu arayış bile Kanal İstanbul sürecinin iktidar için ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor.