Gezi direnişi sırasında 15 yaşındayken polisin attığı gaz fişeğiyle öldürülen Berkin Elvan için mahkeme karar verdi. Katile 16 yıl ceza verildi ama tutuklanmadı.
Gezi’de milyonlarca insan ayaklanarak siyasi iktidarın iradesini yerle bir etti. Bunu gören iktidar verdi emri, gözü kapalı saldırdı. O sırada kaybettik Berkin Elvan’ı. Bu kadar öfke hiç bir yere gitmiyor. Öfke birikiyor ve gün geldiğinde patlıyor. Gezi direnişinde Boğaz Köprüsü’nü yürüyerek geçen insanlardan, gaza, copa rağmen meydanlara akan insanlardan gördük. Ama öfke birikmeye devam ediyor.
Berkin’in 16 kiloluk bedeni bu iktidara ağır geldi. Berkin Elvan’ın katiline 16 yıl ceza veren mahkemeye katili tutuklamak fazla geldi. Bu düzenin ne faydası olabilir ki? Toplum bu ölümleri, adaletsizliği gördü ama direnişi de gördü. Ölümden, yoksulluktan, adaletsizlikten başka hiç bir şey vaat etmeyen bu düzeni elbet değiştirebileceğimizi biliyoruz.
Mücadele etmenin bedelleri olduğunu en acı şekillerde deneyimledik. Ancak daha organize olabiliriz. Gezi direnişi ardından yapamadık ama halkın fikirlerini olgunlaştıracağı, siyasete katılacağı, gerektiğinde büyük topluluklara yön verebileceği meclisleri bir ayaklanma beklemeden yaratabiliriz.
Acımız, öfkemiz içimizde, fikirlerimizi geliştirmeliyiz, Gezi direnişinden dersler çıkarmalıyız, mücadelemize devam etmeliyiz ki Berkin Elvan’ın hesabını soralım. Başka Berkinleri kaybetmeyelim.