İşsizler, Patronlar ve Çift Maaşlılar

TÜİK ne kadar istese de dolaysız yalan söyleyemiyor. Ancak sayıları biraz eğiyor, büküyor. Eğilimlerin etkisini azaltıyor. Bu konulardan biri işsizlik. TÜİK istemeye istemeye yayınladığı verilerde atıl iş gücünü de, genç işsizliği de açıklıyor. Çarpıtılmış rakamlar bile ülkedeki en büyük problemlerden birini gözler önüne seriyor.
 
İşsizlerin karşısında ise kredi borçları affedilen, affedilmese bile aranıp sorulmayan patronlar var. Bu patronların siyasi sözcüleri işsizliğin çok büyük bir sorun olmadığını, AKP’nin zaten konuyla ilgili birçok proje yapacağını, bir iki aya işlerin düzeleceğini anlatmaya bayılıyorlar. Bunun karşılığında da sadece ballı bir işle ve maaşla ödüllendirilmiyorlar, birçok yerden kat kat maaş alıyorlar. Şirketlerin yönetim kurulları, bürokrasinin prestijli koltukları hep bunlarda. Kendileri, yakınları, tanıdıkları hepsi buralarda semiriyor. Her gün yeni birinin birkaç yerden aldığı maaşlar ortaya çıkıyor. 
 
Bu kesimlerin işsizliği gündemden düşürmek için söylediği yalanların maalesef alıcısı da oluyor. ‘İş beğenmemek’ bunlardan biri. Daha yeni 7 bin lira maaşa çalışacak insan bulamadığını anlatan birinin videosu gündem oldu ama bu videoda konu cevaplanamayan sorular nedeniyle hızlıca kapandı. Ekonomik kriz derinleştikçe de bu yalanların alıcısı kalmayacaktır. 
 
İşsizlik ve ekonomik kriz, artık toplumun tamamı tarafından hissedilen olgular haline geldi. İktidar her durumda bunları çarpıtmaya, gizlemeye ve küçültmeye çalışacaktır. Bizim görevimiz ise yorulmadan bu yalanları boşa çıkarmaktır. Amacımız ekonomik krizi emekçi halkın belini büken değil, siyasi ufkunu genişletmesine yarayan bir olgu olarak ortaya koymak olmalıdır.