Erdoğan, 2 Haziran günü çıktığı programda doları yükseltmenin dışında bir müjdeyi duyuracaklarını açıklamıştı. Bugün açıklanacak müjdenin de bir doğal gaz rezervi olması bekleniyordu.
Bir propaganda taktiği olarak önceden duyurulan ve Erdoğan’ın açıkladığı müjdeleri son dönemde gördük. Neredeyse tam bir yıl önce Karadeniz’de bulunan doğalgaz kaynaklarını açıklamak için kullanılan bu taktik bugün için de geçerliydi. Ancak Aynı Taksim Camii açılışında olduğu gibi, Erdoğan bugün de istediği beklentiyi yaratamadı. Bir yıl önceki ilk rezerv açıklamasında bu kaynakların halkın doğal gaz harcamalarını düşürüp düşürmeyeceği çokça tartışılmıştı. Aradan geçen sürede bu tartışmalar kapanmış görünüyor. Bu ‘müjdelerin’ halkın yaşadığı ekonomik krize bir gıdım faydası olmayacağı belli oldu. Açıklanan doğalgaz rezervleri en kısa sürede (6-7 yıl) çıkarılsa bile tek faydaları ülkenin enerji ithalatını birazcık düşürmek olacak. Bulunan doğalgazın ekonomiye olası getirisi, dur durak bilmeden yandaşlara aktarılan kamu kaynaklarının yanında devede kulak boyutunda.
Erdoğan elbette böyle fırsatları kaçırmayacak ve kullanacak. Ancak bu müjdelerin ekonomik krize bir çözüm olmadığı görüldükçe Erdoğan’ın sözlerinin de etkisi azalıyor. Erdoğan böyle balonları şişirmeye devam ettikçe kendi ağırlığını düşürüyor. Yalnızca bir senelik süreçte bile bu açık seçik görülüyor. Ayrıca AKP’nin ‘icraat politikalarının’ halka hizmetten çok yandaşlara kıyak için kullanıldığı da ortada. Şehir hastanelerinden, paralı otobanlara, köprü ve havalimanlarına birçok örnek böyle.
AKP’nin müjde balonları artık çok kısa sürede, herkesin göreceği şekillerde patlıyor.