Erdoğan’ın yandaş gazetecilerle yaptığı programda böbürlenerek anlattığı Merkez Bankası Başkanı ile konuşma, zaten dengesiz bir durumda olan dolar kurunu zıplattı. Daha önce çokça yazdığımız gibi, dolar yalnızca turistleri ve dolarla maaş alanları ilgilendiren bir konu değil. Erdoğan’ın söyledikleri nedeniyle yalnızca birkaç saat içinde milyonlarca liralık değer kaybedildi.
AKP’nin ekonomiyi getirdiği durum kendileri için bile hüzün verici. Ekonominin tek adamın verdiği kararlara bağlı olmasının ötesinde, yalnızca faizlerin indirilmesini söylediğini anlatması bile yatırımcıların dolar alımlarını zıplatıp lirada gözle görünür düşüşe yol açabiliyor. Durum böyleyken ardı ardına değiştirilen Merkez Bankası başkanları ellerini başlarına alıp ‘Acaba kaç ay dayanacağım’ diye düşünüyor. Yeri geliyor rezervlerdeki milyarlarca dolar satılıyor, yeri geliyor damatlar istifa ediyor. Tüm bu süreçlerin sonunda ise kazanıldığı iddia edilen ekonomik güç, bir cümleyle dağılıyor. AKP’nin ekonomi politikalarının parasını dolarda, lirada ya da herhangi bir yatırımda tutanlara verebildiği güven bu kadar işte.
Ama bu tür kırılganlıklar yalnızca AKP iktidarının hatalı eğilimleridir veya tek bir kişinin ekonomi anlayışının sonuçlarıdır diye düşünmeye gerek yok. Ekonomik kırılganlık, kapitalizm altında yaşayan her ülke ekonomisi için güncel bir sorundur. Ekonomilerin yoğun miktarda finansallaşması nedeniyle asıl belirleyici olan şey, üretim süreçleri olmaktan çıkar, finansal araçlar belirleyici olur. Borsadaki alım-satımlar, daha doğrusu büyük yatırımcıların manipülasyonları tüm ekonomiyi yönetmeye başlar. AKP’nin ekonomiyi getirdiği nokta ise tüm dünyadaki olgunun daha da derinleştirilmesidir. Onlarca yıldır yurtdışı yatırımına bağlı olarak kurgulanan ülke ekonomisinin de dolara bu kadar bağlı olması hiç şaşırtıcı değil.
Emekçi halk için ise çözüm kısa vadeli faiz kararlarında, hatta hükümete bir serbest piyasacının gidip diğerinin gelmesinde bile değil. Kapitalizm serbest piyasası ile, borsası ile, plansızlığı ile orada durdukça ekonomik krizler son bulmayacak.