Boğaziçi hocalarından, direniş sürecinde de öğrencilerin avukatlığını yapan Feyzi Erçin’in yaz okulu dersleri kayyım yardımcısı Naci İnci tarafından engellenmeye çalışılıyor. Burada hedef elbette sadece Feyzi Erçin değil. Kayyım yönetimi 6 ay geçmesine rağmen okulun idari geleneğinin karşısına çıkardığı engelleri tamamen aşamadı. Bulu’nun okulu idare etmek için yanındaki bir avuç kişiden başka kimsesi yok. Açık olan kadrolara bu birkaç kişi çevrilip çevrilip yerleştiriliyor. Bu küçük yandaş ekibi toplantılarda kullandıkları mükerrer oylarla geçerli kararlar almaya çalışıyor. Bu durumun sonu yok.
Feyzi Erçin’in ders vermesinin, ondan önce de başka bir kararla yarı zamanlı ve emekliliği gelmiş hocaların derslerinin engellenmeye çalışılması kayyımlığın hocaların direnişini kırmak için kullanacağı bir yöntem olabilir. Yine de bu kararlara karşı da idari alandaki mücadele yapılacaktır.
Direnişin genelinde ise kayyımın bu tip saldırılarına karşı öğrenciler ve hocalar bir araya gelebiliyor, okullarını savunabiliyor. Belli bir düzeyde öğrencilerin çadır nöbeti ve hocaların kayyımlığı arkalarına almaları sürüyor. Ama böyle gündemlerin dışında bir canlılık sağlanamıyor. Bu sorunun kolay bir cevabı yok. Direnişe katılan hocalar da, öğrenciler de bugüne kadar kendi alışkanlıklarını aşabilmiş sayılmaz. Ama her şeyden önce bunun yoluna düşülmesi ve yerleşmiş olanların dışındaki cevapların aranmaya başlanması gerekir.