Taksim'e Cami 'Coşturmadı'

Bugün açılan Taksim Camii’nde konuşma yapan Sur Yapı Başkanı Altan Elmas “Davamızda bugünleri de gördük” diyor. AKP’nin davasının hep inşaat şirketleri üzerinden yürümesini bir kenara bırakalım. Taksim’deki caminin açılışı da aynı Ayasofya ve Çamlıca’daki camiler gibi iktidarın tabanına seslendiği gündemler. Bu vesileler ile Erdoğan’ın ülke için tasarladıkları dosta düşmana yeniden hatırlatılıyor. Detaylarda edilen kavgaların unutulması ve iktidarın tüm bileşenlerinin Erdoğan’ın vizyonunda bir araya gelmesi ümit ediliyor.
 
Ayasofya’nın üzerinden neredeyse bir yıl geçmişken, Ayasofya’daki kalabalıklar ile Taksim’deki açılışın sönüklüğü arasındaki fark da gözle görülür düzeyde idi. Geçen bir yılda ülkenin salgından kolayca kurtulamayacağı anlaşıldı. Salgının ekonomi üzerindeki etkileri daha da derinleşti. Temelli bir sağlık ve eğitim politikası bir türlü oturtulamadı. Bunların üzerine iktidarın belli gündemlerdeki geri çekilişleri yaşandı. Son olarak da Peker’in açıklamaları ile tüm iktidar ortaklarının üzerine ‘gidici olmanın’ gölgesi düştü. 
 
Erdoğan tüm bu sorunların karşısına ‘davalarını’ koyup krizlerin üzerini örtmek isteyecektir. Eriyen seçmenleri tutmanın tek yolu bu görünüyor. Ama bu ‘davanın’ nereye yöneleceği şimdilik belirsiz. Biden’ın etkisi ile görece bir demokratikleşme mi, yoksa sağın eski-yeni tüm politikalarının eksiksiz sahiplenilmesi mi? Haftalardır dillerden düşmeyen hukuk reformları ilk seçeneğin parçasıydı, Ayasofya ve Taksim Camii ise ikinci seçeneğin parçaları. Bu soruya hangi cevap, nasıl verilecek takip edeceğiz. Ama bu cevap verilse bile iktidarın krizlerinin çözülmesi zor olacak.