Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesinin ardından koruma kararlarıyla ilgili kafa karışıklığı olduğunu söyledi. Yani 6284 sayılı kanunla ilgili sorunun İstanbul Sözleşmesi’nin eksikliğinden değil de uygulamadaki bazı hatalardan kaynaklandığını söylüyor.
Evet, 6284 sayılı kanunun uygulanması İstanbul Sözleşmesi’ne göbekten bağlı değil. Ancak Bakan şimdi bu açıklamayı neden yaptı? Öyleyse kadınlar neden korunmuyor sorusunun cevabı nedir? Belli ki Bakan Yanık’a göre sadece kendisi bu durumdan sorumlu değil. Kadına yönelik şiddetin durdurulamamasının sorumluluğunu tıpkı pandemi gibi 80 milyona atıyorlar. Ne kadar basit.
Aşıyı gelmediği her an salgın belli dönemlerde pik yapar. Aşıyı kim getirecek? Devlet. Kadına yönelik şiddetin aşısı-önleyicisi İstanbul Sözleşmesi ve 6284. İstanbul Sözleşmesi kime yükümlülük veriyor? Devlete. Böyle yüzlerce soru sorulabilir elbette ama cevabı hep aynı yere çıkacak.
İstanbul Sözleşmesi’ni milli düşman olarak ilan ettiler. İstanbul Sözleşmesi kararından sonra kadın cinayetleri azaldığını söylediler. Aile değerlerinin avukatlığını yaptılar. Cumhurbaşkanı’ndan, bakanlara, milletvekillerine kadar herkes bunların bir parçası oldu. Şimdi de sorumluluğu kendi üstlerinden atmaya çalışıyorlar.
Kadına yönelik şiddete karşı hiç bir irade gösterilmezse elbette yasayı uygulayacak olanlar da uygulamamak için direnirler. Bunun baş sorumlusu elbette Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’dır.