Kafanıza Göre Değil Hukuka Göre

Dün sosyal medyada bir video ortaya çıktı. İstanbul’da birkaç bekçi bir kişiyi yere yatırmış ve kelepçelemiş. Buna tepki gösteren bir başka kişi de bekçilerden biri tarafından küfürle ve tekmeyle uzaklaştırılıyor. Ardından Ordu ve Batman’dan da benzer görüntüler ortaya çıktı. Her ikisinde de kolluk güçlerinin tek bir kişiye yönelik yetkilerinin ötesinde uygulamaları mevcut.

Bu tür durumların kayda alınıyor olması olayları ortaya çıkarıyor. Genelge adı altında yasaklamalar getirerek görünmesini istemedikleri de kamu görevlilerinin yurttaşlar üzerinde bu tür orantısız güç kullandığı anlar zaten. Bir kamu görevlisinin bir yurttaşa bu şekilde yaklaşmasının kabul edilebilir bir yanı yok. Sebep ne olursa olsun 4-5 tane bekçinin bir kişiyi yere yüz üstü yatırarak ters kelepçe yapması üstüne bir de yumruk atmaları, tepki gösterenleri tekmeyle, küfürle uzaklaştırmaları her şeyden önce insan onuruna aykırı bir durum. Gelen tepkiler üzerine Kaymakamlık açıklama yaptı. Yurttaşa sokağa çıkma yasağını deldiği için ceza yazıldığı, görevli memurlar hakkında ise idari soruşturma açıldığı söylendi. Video çekilmese, biz bu anları görmesek ve tepki gösterilmese soruşturma açılacak mıydı yine? Çok büyük ihtimalle açılmayacaktı.  

Halk bekçilerden memnun değil. Polis değil, zabıta değil, tam olarak ne işe yaradığı belli olmadığı için insanlar tepki gösteriyor. Bekçiliğin yeniden ortaya çıkarılması, işsiz AKP’li gençlerin istihdam edilebilmesi için atılan bir adımdı. Şimdi sonuçlarını görüyoruz hep birlikte. Kanuna uymadan kafalarına göre hareket ediyorlar. Hiçbir bekçinin veya kamu görevlisinin bir yurttaşa bu şekilde davranmaya hakkı yok. Hele ki elleri kelepçeliyken kafasına vurmanın nasıl bir sebebi olabilir? Zaten elleri bağlı olan biri savunmasız bir haldedir.  

Haksız yere insanları darp edebileceklerini, kafalarına göre genelgeler çıkartabileceklerini ve tüm toplumun buna uyacağını sanıyorlar. Adeta racon keserek insanların tepki vermesinin önüne geçebileceklerini düşünüyorlar. Ancak işler tam olarak öyle yürümüyor. Halk yapılan her zorbalığın karşısında suspus olup oturmuyor. Bu tür güç gösterileri yaparak kitleleri sindiremiyorsunuz. Bu yapılanların hepsi bir tür polis devletini kurma girişimleridir. Bu girişimleri sonuçlanmış, halk nezdinde kabul edilmiş durumlar olarak görmemek gerekir. Bu girişimler karşısında da ancak kitleler durabilir. Duruyorlar da.