Çarpıtmalarınız İsrail'in Zulmünü Saklayamaz

İsrail’in Şeyh Cerrah’ta yaşayan Filistinlileri evlerinden çıkarmaya çalışmasıyla başlayan saldırı dalgası günlerdir sürüyor. AKP’nin bu konudaki ikiyüzlülüğünü, yani Filistin yanında verilen görüntülere rağmen İsrail’e yönelik hiçbir somut adım atmamasını işlemiştik. Buna ek olarak  bir de İsrail destekçisi Batı medyasının ikiyüzlülüğü Filistin konusunda tekrar ortaya çıkıyor. Maalesef bu yalanların alıcısı da çok oluyor.

Bu yalanların ilki ortada eşit tarafların bir çatışması veya savaşı olduğu yönünde. Buna göre bir tarafta İsrail, bir tarafta Filistin var. Topraklar için, Kudüs için veya bazı meseleler için çatışıyorlar. ‘İsrail Filistinlilere baskı uyguluyor ama onlar da İsrail’e füze atıyor’. Bunlar nedeniyle de ortada bir düşmanlık gelişiyor. İşte size asıl sorumluları gizlemenin tarifi...

Bunun devamında elbette konunun Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki uzlaşmaz anlaşmazlıklar olduğu yalanı da dahil oluyor. Elbette böyle bir bakışı AKP gibi siyasal İslamcılar da sahipleniyor. Ama İsrail ve Filistin arasındaki ilişki böyle ele alındığında işgal gerçeği gözden kayboluyor. Bölgenin emperyalisti İsrail, bu güç ile siyonizmi dayatıyor. Ancak ekonomik koşullar itibariyle Filistin’in kendi yaşadığı bölgeyi savunma çizgisi dışına çıkabilecek ne bir gücü ne bir iddiası var. Durum ise Batı ve Doğu kültürleri, Yahudiler ve Müslümanlar veya modernlik ve geri kalmışlık arasında gibi gösteriliyor. Çatışmaların temeli inançlara ve kültürel farklılıklara dayandırılarak asıl çelişki saklanıyor.

İsrail ve Filistin arasında temel alınması gereken olgu İsrail’in Filistin topraklarını emperyal amaçlarla işgalidir. Filistinliler on yıllardır parça parça kendi evlerinden edilmekte, en temel haklarından mahrum şekilde işgal altında yaşamaktadır. En küçük bir itiraz bile en yüksek derecedeki baskı ile susturulmaya çalışılmaktadır. Asıl çelişki yaratan durum budur.

ABD İsrail’i Yahudilere çok yakın olduğu için değil, İsrail kendi çıkarlarını en çok savunan devlet olduğu için koşulsuz desteklemektedir. Aynı Suudi Arabistan’da olduğu gibi... Konu inançlar veya kültürler konusu değildir. Emperyalistler kendi politikalarına, çıkarlarına uyan yine emperyalist bir İsrail’i desteklemektedir. Bu ülkelerin medyası da bu durumu saklamak için her türlü yalan ve çarpıtmayı kullanmaktadır.

İsrail’in zulmü böyle yalanlarla saklanacak seviyeyi çoktan aştı. Ortada eşit tarafların olduğu bir çatışma değil, bir işgal ve mutlak baskı düzeni, emperyalizm var. Bu durumu hafifletecek hiçbir bahane olamaz. Emperyalistlerin yalanlarının değil, Filistin halkının haklı mücadelesinin tarafındayız.

İşgal politikalarına karşı olmak, işgal edilenin kimler olduğuna göre değişmez. İkiyüzlü iktidarın her seferinde öne sürdüğü tutarsızlığın ardında saklananları da açığa çıkarmak gerekir. Yalnız kendi görüşünden, kendi inancından olanların işgal edilmesine karşı çıkıp, söz konusu başka coğrafyaların işgali olunca emperyalist hevesle koşanlar tutarsızdır. Bu açıdan emperyalizmin içsel bir olgu olduğu da hatırlatılmalıdır. Bu coğrafya da da, görüşüne yaşam biçimine, kültürüne hiç katılmadığımız başka bir coğrafyada da olsa işgale, işgal olduğu için karşı çıkılır. Çünkü dünyanın her yerinde sömürülen ve ezilenlerin kaderi birdir.