İçişleri Bakanlığı bugün ‘kadın cinayeti’, ‘erkek cinayeti’, ‘6284 kapsamındaki cinayetler’ diyerek çeşitli sayılar ve oranlar yayınladı. İçişleri Bakanlığı’nın ifadelerini tırnak içine aldık. Çünkü kullandıkları bu ifadeler bir kavram değil, yan yana gelmiş kelimelerden ibaret.
Hiçbir bakanlık daha kadın cinayeti demezken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gerçekleri açığa çıkarmak için 2010 yılından beri verileri yayınlıyor. Bakanlık ise kadın cinayeti kavramını ancak gerçekleri örtemeyeceği aşamada kabul etmek zorunda kaldı. Bakanlık son 2 yıldır da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun hegemonyası altında ezildiği için veriler yayınlamaya başladı.
Bugün ise bakanlığın yayınladığı verilerin tamamının temelsiz ve yalan yanlış olduğunu görüyoruz.
1.’Kadın cinayeti’ kavramı toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliğin sebep olduğu erkek şiddeti ile kadınların öldürülmesi anlamına gelir. Cinsiyeti kadın olanların öldürülmesi değildir.
2.’Erkek cinayeti’ diye bir kavram yoktur. Toplumsal cinsiyet temelli bir şiddet sonucu işlenmiş cinayetler değildir. Erkekleri öldürenler de çoğunlukla yine erkeklerdir.
3.’6284 kapsamındaki cinayetler’ tanımı altında sadece eş, sevgili, yakın aile bireyleri tarafından öldürülen kadınlar dikkate alınmıştır. 6284’ün en önemli özelliği ise kadınlar ve faillerin yakınlık derecesine bakmadan koruma sağlamasıdır.
İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi kararının ardından bakanlık, kadın cinayeti gerçeklerini çarpıtmaya çalışıyor. Kadın cinayetlerinin konuşulmasını engelleyemedikleri için kavramları manipüle ediyorlar. Toplum kadın cinayetleri gerçeğini de kadın cinayetlerine karşı mücadele etmeyi de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile birlikte öğrendi. Sorumluluklarının hiçbiri yapmayıp bir de şiddete çanak tutan İçişleri Bakanlığı’nın şimdi bunu değiştirebilmesi mümkün gözükmüyor.