Bugün açıklanan enflasyon TÜİK’in bile ortadaki durumu gizleyemediğinin en açık ifadesi oldu. Yıllık resmi enflasyon rakamı yüzde 48 olarak açıklandı. Bağımsız ekonomistlerin oluşturduğu ENAG ise oranı yüzde 114 olarak verdi.
Çarpıtılmış haliyle bile yüzde 48 enflasyon demek siyasi iktidarın coşkuyla açıkladığı asgari ücret zammının daha ilk aydan erimesi demek. Asgari ücrete yapılan zam kadar zam almayan tüm emekçilerin de daha çok yoksullaşması demek. Elbette bu enflasyon artışı birkaç ayla sınırlı da olmayacak. İktidar sözcülerinin aksine bir anda enflasyon eksiye düşmeyecek, artışı da yavaşlamayacak. Yılın geri kalanında sıfır enflasyon olsa, fiyatlar aynı oranda bile kalsa güncel fahiş fiyatlar bizimle kalacak, ücret artışı olmadığı sürece emekçi halkın belini bükmeye devam edecek.
Siyasi iktidarın sorunu kabul etmesi bile aylar aldı. Şimdi ise ‘Sorun var ama kısa sürede çözülecek, yükü biraz taşıyacağız’ düzeyine gelindi. Durum ne kadar kötüye giderse gitsin bu söylemler bitecek gibi değil. Böyle bir ele alışın da sonu yok.
Asıl çözüm elbette bir dönem marketlere esip gürlemeyle, bir dönem rezervlerdeki dolarları satmayla ya da bakanları, bürokratları değiştirerek gelmeyecek. Ülkedeki tüm ekonomik işleyişin temellerinde değişiklikler gerekiyor. Üretim süreçleri patronların ve serbest piyasanın elinde oldukça, temel ihtiyaçların karşılanması için hiçbir planlama faaliyeti yapılmadıkça enflasyon her daim bir sorun olarak kalacak. Bu işleyişi de ancak enflasyondan en çok zarar görenler, yani emekçiler değiştirebilir.